Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7432 Esas 2020/8100 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7432
Karar No: 2020/8100
Karar Tarihi: 09.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7432 Esas 2020/8100 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/7432 E.  ,  2020/8100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün asıl dava davalısı ... ile birleşen dava davalısı ... ortak vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, asıl davada davalı ... ve ...’in 987 ve 989 parselleri haksız olarak kullandığını belirterek, davalıların elatmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada dinlenen tanıklarca 987 parselin 2-3 yıldır davalı ...’ın annesi ... tarafından kullanıldığının belirtilmesi üzerine, davacı vekili tarafından birleşen dava açılarak, ...’ın 987 parsele elatmasının önlenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
    Davalılar vekili hem asıl hem de birleşen dosya davalısının vekili olup, birleşen davada vekil edeni olan ...’ın dava konusu 987 parselde paydaş olduğunu, davacının yerini 2011 yılı ortalarında kullanmaya başladığını ve bu kullanımına en son 2013 yılı Mart ayında pırasa hasadı yaptıktan sonra son verdiğini, yani dava açılmadan önce vekil edeni Güseren’in müdahalesinin sona erdiğini açıklayarak, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, 989 parsel sayılı taşınmaz bakımından men"i müdahale talebinin davalılardan ... yönünden kabulü ile; davacıya ait hisseye, davalının ekip biçerek kullanmak şeklindeki vakii müdahalesinin men’ine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının ecrimisil talebinin davalı ... bakımından kabulü ile; 3.840,00TL toplam ecrimisil bedelinin 1.000,00TL"lik kısmına dava tarihi olan 13.07.2011 tarihinden itibaren, bakiye 2.840,00TL kısmına ıslah tarihi olan 02.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davanın davalılardan ... bakımından ispatlanamadığından bu davalı yönünden reddine, birleşen davanın kabulü ile Mersin ili 987 parsel sayılı taşınmazın üzerinde davalının fen bilirkişisi ... 19.12.2013 tarihli raporunda kırmızı kalemle taralı toplamda 16.908,00 m2 davacıya ait hisseye davalının ekip biçerek kullanmak şeklindeki vaki müdahalesinin men’ine karar verilmiş olup; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, bilahare, asıl dosyada davalı ... 20.07.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini bildirmiştir.
    Asıl dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; birleşen dava konusu 677.634 m2 tarla nitelikli 987 parselde davacı ...’nın ¼, davalı ...’in ½ oranla paylı malik olduğu anlaşılmıştır.
    1. Asıl dava davalısı ...’ın 20.07.2016 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiği ve dilekçesinin Dairemize gönderildiği anlaşılmış olup, feragat nedeniyle adı geçenin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
    2. Birleşen dosyada davalı ... vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince; Öncelikle belirtmek gerekir ki; dava tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaz taraflar arasında paylı mülkiyet üzerine kayıtlıdır. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Somut olaya gelince; davalı ... vekilinin, müvekkilinin davacıya ait yeri 2013 Mart ayından itibaren kullanmadığını savunduğu ve dava konusu 987 parselde davacının kullanabileceği bir yer olup olmadığı hususunda keşifteki Mahkeme gözlemi, keşif sonrası alınan raporlar ve dinlenen tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğu halde bu çelişkilerin giderilmediği anlaşılmış olup; Mahkemece, az yukarıda belirtilen ilke ve esaslar çerçevesinde dava konusu 987 parselde davacının kullanabileceği bir yer bulunup bulunmadığı hususu tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulup, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Asıl davada davalı ... temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden adı geçenin temyiz dilekçesinin reddine, birleşen dosyada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle birleşen davaya ilişkin hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 09.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara