213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3196 Esas 2015/3179 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3196
Karar No: 2015/3179

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3196 Esas 2015/3179 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın 213 Sayılı Kanuna Aykırılık suçunu işlediği, suça konu faturaların 2005 takvim yılı kurumlar vergisi bildiriminde kullanılması karşısında suç tarihinin takip eden yılın Nisan ayının 16. günü olduğu gözetilmeden suç tarihinin 16.04.2006 yerine 01.05.2006 olarak gösterilmesi mahallinde giderilebilir bir yazım hatası olarak kabul edildiği ve sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerinden cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği belirtildi. Kanunlar ise şu şekildedir: 213 Sayılı Kanun, TCK'nın 53/1-c maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2015/3196 E.  ,  2015/3179 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/202746
    MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 14/02/2011
    NUMARASI : 2010/268 (E) ve 2011/83 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Gerekçeli karar başlığında suça konu faturaların 2005 takvim yılı kurumlar vergisi bildiriminde kullanılması karşısında suç tarihinin takip eden yılın Nisan ayının 16. günü olduğu gözetilmeden suç tarihinin 16.04.2006 yerine 01.05.2006 olarak gösterilmesi mahallinde giderilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yükletilen suçun tarafından sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından “5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) bendinde düzenlenen haklardan ise koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde
    belirtilen hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” yazılmak suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara