213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21593 Esas 2015/9659 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21593
Karar No: 2015/9659
Karar Tarihi: 30.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21593 Esas 2015/9659 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından incelenen kararda, vergi incelemesinde istenilen defterlerin bulunamaması sebebiyle ibraz edilemediği belirtilmiştir. İlgili yılın defter ve belgelerinin, mücbir sebep dışındaki nedenlerle bulunamamasının kabul edilemeyeceği ifade edilerek, mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı bildirilmiştir. CMK'nın 231/6-c maddesi uyarınca, zarar kavramının somut bir zarar olması gerektiği ve defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarar olmadığı belirtilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana gelmediği kanıtlanamamıştır. TCK'nın 53. maddesi uyarınca hükmedilen hak yoksunlukları, Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonrasında yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hüküm tarihinde adli sicil kaydı bulunmayan sanığın suçu işlediği kanıtlanamamıştır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şunlardır: 213 sayılı Kanun, CMK'nın 231/6-c maddesi, CMK'nın 231. maddesi, TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140
19. Ceza Dairesi         2015/21593 E.  ,  2015/9659 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2013/65445
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2012/116 (E) ve 2012/996 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vergi incelemesine esas olmak üzere istenilen 2007 takvim yılına ait defterlerini bulamadığından dolayı incelemeye ibraz edemediğini, Vergi Dairesince düzenlenen 16.09.2011 tarihli tutanak ve sorgusunda beyan eden sanığın işyerinde vergi incelemesi yapılması zorunluluğu bulunmadığı, 213 sayılı Kanun"un 139/2. maddesindeki istisnai şartların varlığının kabulü gerekeceği, defter ve belgelerin bulunamadığı, kaybolduğu ileri sürülerek ibrazından kaçınılması durumunda, Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 gün ve 1999/11-273/288 sayılı içtihadında açıklandığı üzere mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı, aynı Kanun"un 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin anılan Kanun"un 13. maddesinde düzenlenen mücbir sebep kapsamında düşünülmesi mümkün olmayan nedenlerden dolayı ibraz edilmediğinin anlaşılması karşısında tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, suç tarihi itibari ile adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesiyle değişik CMK"nın 231. maddesinin zarar giderilmediğinden bahisle uygulanmaması,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 05.09.2011 yerine 2011 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine kısmen uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara