Esas No: 2015/19966
Karar No: 2015/9654
Karar Tarihi: 30.12.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/19966 Esas 2015/9654 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 213 Sayılı VUK"nın 359/a-2. maddesinde düzenlenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun konusunun ""vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan"" defter ve belgeler olduğu, aynı Kanun"un 220 ve devamı maddelerine göre defterlerin notere tasdik ettirilmelerinin gerektiği, tasdik ettirilmeyen yasal defterler usulsüzlük cezası gerektirse de ibraz edilmemesinin suç oluşturmayacağı, ... tarihli vergi suçu ve ekindeki inceleme raporlarında ibrazı istenen 2005 ve 2006 yıllarına ait defterlerin tasdik bilgileri ile anlaşmalı matbaalarda bastırılmış belge bilgilerine rastlanılmadığının belirtilmesi karşısında, VUK"nın 223. maddesi gözetilerek sanığın yetkilisi olduğu şirketin bulunduğu yerdeki noterliklerden 2005 ve 2006 yıllarına ait defterlerin tasdik edilip edilmediğinin araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Kabule göre de;
a) 213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve...sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile altı aydan, bir yıl hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve ... sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun"un 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltilmiş olması karşısında, defter ve belgelerin istem yazısının tebliğ edildiği tarihten onbeş gün sonrası olan 19.11.2010 tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin onsekiz ay olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
b) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve ... sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında Kanun"un aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına karar verilmesi, c) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 19.11.2010 yerine 2010 olarak eksik gösterilmesi suretiyle, CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.