Esas No: 2015/22135
Karar No: 2015/9529
Karar Tarihi: 29.12.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/22135 Esas 2015/9529 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2013/160058
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2013
NUMARASI : 2012/28 (E) ve 2013/14 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın yetkilisi olduğu kuruma ait 2006 yılı ve sonrasına ilişkin defter ve belgelerin incelenmek üzere teslimi hususunda 15.11.2011 tarihinde yapılan tebligata rağmen teslim etmediği anlaşılmış olmakla istenen defter ve belgelerin 2006-2011 yılları arasını kapsadığı, temyiz dilekçesine ekli olup mevcut davanın mükerrer olduğuna dair dayanak olduğu savunulan gerekçeli karara göre ise, aynı kuruma ait 2005-2006-2007 yıllarına ilişkin defter ve belgelerin teslimine dair yazının 20.09.2010 tarihinde tebliğine rağmen teslim edilmemesi üzerine hakkında açılan dava sonucu Üsküdar 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19.07.2012 tarih, 2010/517 Esas ve 2012/758 karar sayılı kararı ile verilen mahkumiyet kararında dava konusunun farklı yıllara ait defter ve belgelerin teslimine dair olup, her iki istem yazısı arasında uzun zaman dilimi olduğu görülmekle mükerrer davanın sözkonusu olmadığı gözetilerek, CMK"nın 217. maddesine göre duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri takdir eden mahkemenin kararında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 29/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.