213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/22138 Esas 2015/9528 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/22138
Karar No: 2015/9528
Karar Tarihi: 29.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/22138 Esas 2015/9528 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın, 2010 yılına ait defter ve belgeleri tebligata rağmen ibraz etmeyerek 213 sayılı Kanun'a aykırı hareket ettiği tespit edildi. Sanığın, savunmasında mücbir sebep ya da irade dışı kaybolmayı kanıtlayıcı bir delil sunamadığı için mahkemece, takdir ve kabulünde bir yanlışlık olmadığına karar verildi. Ancak, sanığın hapis cezasına mahkumiyeti sonucunda hak yoksunluklarına hükmedildiği bölümün, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda düzeltilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, hükmün düzeltildikten sonra diğer yönleri kanuna uygun olduğu için onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak, 213 sayılı Kanun'un 139/1. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili açıklamalar yapıldı.
19. Ceza Dairesi         2015/22138 E.  ,  2015/9528 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2013/160381
MAHKEMESİ : Elazığ 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2012/726 (E) ve 2013/191 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
2010 takvim yılına ait defter ve belgeleri tebligata rağmen ibraz etmeyen sanığın, defter ve belgelerini muhasebeciden alamadığı için ibraz edemediğini savunup ibrazdan kaçınmış olması karşısında; 213 sayılı Kanun"un 139/1. madde ve fıkrasındaki incelemenin işyerinde yapılması zorunluluğu bulunmadığı gibi sanığın savunmasının mücbir sebep ya da irade dışı kaybolmayı kanıtlayıcı kuvvet ve nitelikte bulunmadığı ve bu nedenlerle savunmasının geçerli sayılamayacağı cihetle; mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 29/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara