Esas No: 2015/2234
Karar No: 2015/2968
Karar Tarihi: 10.09.2015
Mühürde sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2234 Esas 2015/2968 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/325437
MAHKEMESİ : İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/06/2011
NUMARASI : 2010/366 (E) ve 2011/448 (K)
SUÇ : Mühürde sahtecilik
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Resmi evrakta sahtecilik suçlarının konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden, bir olayı kanıtlamaya yarayan, üzerinde yazıların bulunduğu nesne olduğu, 5237 sayılı TCK"nun 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceğinin vurgulanması karşısında, sahte plaka oluşturulması ve bu plakanın bilerek kullanılması fiillerinin 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu mühürde sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, TCK"nun 58. maddesinin uygulanması halinde kazanılmış hakka konu olamayacağı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle, sanığın sabıka kaydındaki ilamlardan Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/85-2008/12 sayılı, 05.02.2008 kesinleşme ve 14.04.2009 yerine getirme tarihli ilamın, tekerrüre esas alınan İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesinin ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak tekerrür hükümlerine ilişkin yanılgılı uygulamanın 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesindeki infaza eklenecek süre yönünden; ayrıca verilen ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.