2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3305 Esas 2015/9377 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3305
Karar No: 2015/9377
Karar Tarihi: 28.12.2015

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3305 Esas 2015/9377 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 3. İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2011/432 (E) ve 2012/191 (K) sayılı kararın temyiz edildiği, dosya incelenerek suçun 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık olduğu belirtilen kararda, şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikayet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıyan şikayet dilekçesinin sunulması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinde belirtilen iddianamenin tüm şekil şartlarını taşıması zorunluluğunun bulunmadığı ifade edilmiştir. İnceleme sonucunda, birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi olan 30.10.2010 tarihi itibariyle asıl borçlunun üçüncü şahıs S.. K.. Başkanlığı'nda kesinleşmiş ve muaccel bir alacağı bulunup bulunmadığı araştırılmadan beraat ve tazminat talebinin reddedildiği belirtilmiştir. Kararın bozulması ve yeniden yargılama yapılması kararlaştırılmış, kanun maddeleri ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
19. Ceza Dairesi         2015/3305 E.  ,  2015/9377 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : IC - 2012/284210
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2012
NUMARASI : 2011/432 (E) ve 2012/191 (K)
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
YCGK"nın 2013/11-472 E. 2014/533 K. ve 2014/11-301 E. 2014/551 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava açan belge olması nedeniyle müşteki tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikâyet dilekçesinin, şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikâyet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmamasına göre, somut olayda icra dosyası içerisinde bulunan 10.12.2010 tarihli birinci haciz ihbarnamesine karşı verilen cevap dilekçesinden yetkilinin şube müdürü A... Ö... olduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 30.10.2010 tarihi itibariyle asıl borçlunun üçüncü şahıs S.. K.. Başkanlığı"nda kesinleşmiş ve muaccel bir alacağı bulunup bulunmadığı araştırılmadan yazılı şekilde beraat ve tazminat isteminin reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Hemen Ara