Esas No: 2015/30675
Karar No: 2015/9221
Karar Tarihi: 24.12.2015
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/30675 Esas 2015/9221 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/245841
Giresun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü H.. G.."ün, hükümlü ve tutukluları daha az cezayı gerektiren şekilde kasten yaralama eyleminden 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-(e) maddesi gereğince 5 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair Giresun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 12/01/2015 tarihli ve 2015/17 sayılı kararına yönelik hükümlü tarafından yapılan itirazın kısmen kabulüne ve anılan karar ile verilen 5 gün hücre hapis cezasının 3 gün hücre hapis cezası olarak düzeltilerek onanmasına ilişkin Giresun İnfaz Hakimliğinin 27/01/2015 tarihli ve 2015/24 esas, 2015/41 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin 16/02/2015 tarihli ve 2015/103 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 29/06/2015 gün ve 42871 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2015 gün ve KYB. 2015-245841 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, hükümlünün cezasını infaz etmekte iken 06/01/2015 tarihli tutanağa konu olay ile ilgili olarak hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucu 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-(e) maddesi gereğince 5 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair karara yönelik hükümlünün itirazı üzerine İnfaz Hâkimliğince hücre cezası 3 gün olarak düzeltilip onanmış ise de; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 47/5. maddesi gereğince “Disiplin cezalan disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır. Disiplin kurulu, yasada yazılı disiplin cezası uygulanmasına veya disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verebilir. Disiplin kurulu kararları gerekçeli olarak yazılır ve kararda şikâyet mercii ve süresi açıkça gösterilir’. 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun 7/2. maddesinde belirtilen “Yukarıda belirtilen disiplin cezaları ve tedbirlere dair kararlar, ilgili kurul veya memurlar tarafından alınır ve infaz hakiminin onayına sunulur. Kararlar infaz hâkiminin onayından sonra uygulanır. Acil hallerde bu kararlar, ilgili kurul veya memurlar tarafından alınarak uygulamaya konulur ve derhal infaz hakiminin onayına sunulur”, hükümlerine göre İnfaz Hâkimliğince anılan karara yönelik incelemede itirazı kabul ya da onaması gerekirken hücre cezasını azaltmak suretiyle düzeltip onanmasına ilişkin karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Bu açıklamalara göre, Mahkeme tarafından kanun yararına bozma isteminde ileri sürülen neden yönünden delil takdiri yapılarak karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.