Esas No: 2015/14802
Karar No: 2015/9174
Karar Tarihi: 23.12.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14802 Esas 2015/9174 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/354257
MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2011
NUMARASI : 2009/1227 (E) ve 2011/259 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sahte fatura düzenlemek suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye Ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklinde düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi,vergi inceleme ve tekniği raporlarında faturaların T. Kağıtçılık şirketine düzenlendiğinin belirtilmesine karşın vergi dairesinin mahkemeye verdiği cevabi yazıda; mükellef sanığın defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle incelemenin tarh dosyası ve harici bilgiler üzerinden yapıldığı ve bu nedenle de herhangi bir belgenin bulunmadığının belirtilmesi karşısında;
Suça konu 2007 takvim yılına ait faturaların düzenlendiği şirket nezdinde de gerekli araştırmaların yapılmak suretiyle faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, gerekli görüldüğü takdirde sanığın da firmasının içinde bulunduğu firmaların sahte fatura düzenlediğini belirterek vergi dairesine ihbarda bulunan Abdulkadir Yakgin"in de tanık sıfatıyla dinlenerek konuya ilişkin bilgi ve görgüsünün ne olduğunun sorulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre ise;
a- Sahte fatura kullanmak ve sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, kamu davasının, vergi suçu raporu ve mütalaya uygun olarak "2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan açıldığı gözetilmeden gerekçe, hüküm ve kısa kararda hem sahte fatura düzenlemek hem de sahte fatura kullanmak suçlarından bahsedilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi,
b- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.