19. Ceza Dairesi 2015/21258 E. , 2015/9081 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2013/78090
MAHKEMESİ : Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2011
NUMARASI : 2009/124 (E) ve 2011/108 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-213 sayılı Kanun"un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın 26.09.2008 tarihinde şirket ortağına yapıldığı anlaşılmakla, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanun"un 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ilişkin defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-2 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarında somut bir zarara yer verilmediği, ancak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, geçmiş dönemlere ilişkin vergi beyanları yeniden hesaplanmak suretiyle, bu vergiler tarh edilerek, bunlara bağlı bir kısım cezalara hükmedildiği, bir başka ifade ile tarh edilen bu vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde hüküm tarihi itibari ile engel sabıkası bulunmayan ve hakkında verilen mahkumiyet kararı olumlu kanaat nedeniyle ertelenen sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMK"nın 231. maddesinin vergi borçlarının ödenmediği gerekçesiyle uygulanmaması,
3-Hükmolunan kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca sanık hakkında aynı Kanun"un 53.maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4-TCK"nın 51/3.maddesi uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında bir yıldan az olmamak süreyle denetim süresi belirlenmesi gerektiği halde yazılı şekilde on ay süreyle denetime tabi tutulması,
5-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 12.10.2008 yerine 2008 olarak eksik gösterilmesi suretiyle, CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düzeltilerek onama düşüncesine aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.