5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6817 Esas 2015/9024 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6817
Karar No: 2015/9024
Karar Tarihi: 22.12.2015

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6817 Esas 2015/9024 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, 5846 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararı veren yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Sanığın üzerine atılı suçun takibinin şikayete bağlı olduğu, şikayet süresinin 6 ay olduğu belirtilmiştir. Yasal süresi içinde yapılmış bir şikayet başvurusu bulunmamasına rağmen sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi hukuka uygundan değildir. Ayrıca, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği ve meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilemediği belirtilmiştir. Hüküm bozulmuş ve dosya esas hüküm mahkemesine gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 73/1 ve CMK'nın 231/5 ve 231/6-c maddeleri.
19. Ceza Dairesi         2015/6817 E.  ,  2015/9024 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın üzerine atılı bulunan suçun takibinin şikayete bağlı olması karşısında,şikayet süresinin TCK"nın 73/1. maddesi uyarınca fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay olduğu, suça konu müzik yayınının yapıldığı tarihin ...olduğu, müştekinin şikayet tarihinin ise ... olduğu anlaşılmakla,yasal süresi içinde yapılmış bir şikayet başvurusu bulunmamasına rağmen sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanık ve müdafinin aşamalardaki savunmalarında, katılanın hak sahibi olduğu eserlerin radyoda yayınlanmadığını, yayınlanan eserlerle katılanın sunduğu eserlerlerin besteci ve söz yazarlarının farklı olduklarını,28/04/2009 tarihli "radyo ile Yayın İzni Sözleşmesi "içeriğine göre sorumlu müdürü olduğu ... ile ... isimli hak sahibi meslek birliği arasında yapılan sözleşmeye istinaden bu eserlerin yayınlandığnı beyan ettikleri,
... tarihli bilirkişi raporunda izinsiz yayınlandığı belirtilen ... "...ı", ... "..." isimli parçalarının müzik altyapısının orjinalleri ile aynı olduğunun belirtilmesine rağmen,rapor içeriğinde radyoda yayınlanan eserlerin besteci ve söz yazarlarının hak sahipliğinin katılan şirket ... ait olup olmadığı yolunda denetime imkan verecek biçimde bilgilere yer verilmediği,
Sanık ile katılan tarafın sunduğu sahiplik belgeleri incelendiğinde de eser isimleri aynı olmakla bilrilkte besteci ve söz yazarlarının farklı olduğunun ilk bakışta görüldüğü anlaşılmakla,
Sanığın sahibi olduğu radyoda yayınlanan eserlerle katılan firmanın hak sahibi olduğunu iddia ettiği eserlerin radyoda yayınlanıp yaayınlanmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve ... Esas, ... sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın manevi hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "müdahilin zararının karşılamadığı” gerekçesiyle sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Hemen Ara