Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2256 Esas 2015/2852 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2256
Karar No: 2015/2852
Karar Tarihi: 09.09.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2256 Esas 2015/2852 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/2256 E.  ,  2015/2852 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/366439
    MAHKEMESİ : Kadınhanı Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 05/05/2011
    NUMARASI : 2011/13 (E) ve 2011/190 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    1- 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca, hükümde bu takdirin denetimine olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Bu anlamda; yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı, bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütlerin somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe, yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemez.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık hakkında temel ceza tayin edilirken gösterilen ""suçun işlenmesi ile muayeneye tabi aracın teknik kontrollerinin yapılamaması nedeni ile meydana gelen tehlikenin (araç fren sisteminin yetersiz veya arızalı olması , araç far aydınlatma sisteminin arızalı veya yetersiz olması, aracın ağır yük taşıyan yük kamyonu olması, teknik açıdan araçların sebebiyet verdiği ve çoğunlukla ölümle sonuçlanan facia niteliğindeki trafik kazaları) ağırlığı ve sahteciliğin uzmanlık gerektirir şekilde yapılması"" şeklindeki açıklama, TCK"nun 61. maddesinin sanık açısından değerlendirilmesine ilişkin değil de, sahtecilik suçunun muhtemel sonuçlarının neler olabileceğine dair soyut tespitler içermesi cihetiyle yasal ve yeterli gerekçe sayılamayacağından, sanık hakkında yetersiz gerekçe ile fazla ceza tayini,
    2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 09.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara