213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/15008 Esas 2015/8680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15008
Karar No: 2015/8680
Karar Tarihi: 16.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/15008 Esas 2015/8680 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıklar Y.G. ve R.K. ile A.U. hakkındaki suçlamaları görüştü. Y.G. ve R.K. için temyiz talebi reddedilirken, A.U. için 213 sayılı Kanuna aykırılık suçuyla verilen hüküm bozuldu. Ticaret Sicili Memurluğu'nun yazısına göre, H.-T. S. Teknoloji Ürünleri Üretim Tic. İth. İhrc. Ltd. Şti.'ni temsil ve ilzama yetkisi, E.K.'ya verilmişti. Ancak sanığın şirketle ilgilenmediği savunması karşısında, mahkumiyeti kanuna aykırı bulundu. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi de Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında yeniden değerlendirmeye tabi tutuldu. Kanun maddesi incelenmeye alınarak, karar bozuldu. Kanun maddesi, \"Bir suçtan dolayı hüküm giyenlerde hak yoksunluğu\" oldu.
19. Ceza Dairesi         2015/15008 E.  ,  2015/8680 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/99153
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2012
NUMARASI : 2010/722 (E) ve 2012/39 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanıklar Y.. G.. ve R.. K.. hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
II-Sanık A.. U.. hakkında verilen hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Ticaret Sicili Memurluğu"nun 19.10.2010 tarihli yazısına göre, H..-T.. S... Teknoloji Ürünleri Üretim Tic. İth. İhrc. Ltd. Şti."ni temsil ve ilzama yetkili kişinin 18.02.2009 tarihli karara göre 1 yıl süre ile E. K. olduğunun anlaşıldığı, 2005-2006-2007-2008 yıllarına ilişkin defter ve belgelerin teslimine dair yazının tebliğ tarihi olan 26.08.2009 tarihinde de aynı şahsın şirket yetkilisi olarak gözükmesine karşın, sözkonusu tebligatın sanığa yapıldığı, E. K."nın, 28.02.2008 tarihinde Y.. G.."in hisselerini devralmak suretiyle şirket ortağı olup, Ankara 6. Ticaret Mahkemesi"nin 14.01.2009 tarihli kararı ile sözkonusu hisse devrinin iptaline karar verilip, bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14.10.2010 tarihli kararı ile onanmış olmasının ise geçmişe yönelik olarak suç tarihi itibariyle sanığı şirketi temsil ve ilzama yetkili kılmayacağı sanığın da savunmasında 2006 yılından sonra fiilen şirketle ilgilenmediğini savunması karşısında, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi Kanun"a aykırı,
2- Kabule göre de;
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara