213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2786 Esas 2015/8639 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2786
Karar No: 2015/8639
Karar Tarihi: 16.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2786 Esas 2015/8639 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/2786 E.  ,  2015/8639 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sahte fatura düzenlemek suçlarında; faturanın düzenlenme tarihinde suçun oluşacağı, vergi ziyaının aranmadığı, vergi suçu raporuna göre de incelemenin 2007 takvim yılını kapsadığı cihetle, en aleyhe kabulde bile suç tarihi 2007 yılının Aralık ayı olacağından, tebliğnamenin (B) bendinin ikinci paragrafında yazılı bulunan suç tarihine ilişkin tespite iştirak olunmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Vergi incelemesine esas olmak üzere istenilen defter ve belgelerini vergi denetmeninin tuttuğu 05.03.2008 tarihli tutanak içeriğinde, kaybettiğini, bulamadığını ve incelemenin dairede yapılmasını istediğini anlaşılması karşısında; sanığın işyerinde vergi incelemesi yapılması zorunluluğu bulunmadığı, 213 sayılı Kanun"un 139/2. maddesindeki istisnai şartların varlığının kabulü gerekeceği, defter ve belgelerin bulunamadığı, kaybolduğu ileri sürülerek ibrazından kaçınılması durumunda, Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 gün ve ... sayılı içtihadında açıklandığı üzere; mükellefe usulüne uygun tebligat yapılmasının aranmayacağı, aynı Kanun"un 253. maddesine göre ilgili bulundukları yılı takip eden yıldan başlayarak beş yıl süre ile muhafaza edilmesi mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin anılan Kanun"un 13. maddesinde düzenlenen mücbir sebep kapsamında düşünülmesi mümkün olmayan nedenlerden dolayı ibraz edilmediğinin anlaşılması karşısında, sanığa yükletilen ""defter ve belgeleri gizlemek"" suçunun unsurları itibariyle oluştuğu cihetle; sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
2-Sahte fatura düzenlemek suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un ... verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi inceleme ve tekniği raporlarında faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında;
Suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek ""sahte fatura düzenlemek"" suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verilmesi,
3-Kabule göre ise;
a-Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından vergi suçu raporuna uygun olarak ""2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek"" suçundan mütala verilmesine karşın; 04.11.2008 tarihli iddianame ile sanık hakkında, yıl belirtilmeden “sahte fatura düzenlemek” iddiasıyla kamu davası açılmış ise de, her bir takvim yılı için sahte fatura düzenlemek fiilinin birbirlerinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturacağı ancak, iddianamede hangi yıla ilişkin dava açıldığı belirsiz olduğundan, öncelikle iddianame açıklattırılarak hangi takvim yıllarına ilişkin olarak dava açıldığı belirlenerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve hangi yıla ilişkin hüküm kurulduğu da gösterilmeden yazılı şekilde tek suçtan karar verilmesi,
b-Sanık hakkında ""2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek"" suçlarına ilişkin olarak verilen son matrahlı beyannamenin 2007 yılı aralık ayı olması nedeniyle; suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Kanun"un 359/b-1. maddesinde 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olduğu gözetilmeden, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun" la değişik hali esas alınarak fazla ceza tayini,
c-Aynı takvim yılı içerisinde birden çok sahte fatura düzenlediği iddia olunan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
d-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve ...sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... E., ...K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
e-Suç tarihinin, sanığın 2007 takvim yılının Aralık ayına kadar matrahlı beyanname vermesi nedeniyle 31.12.2007 olacağı gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında vergi suç raporunun tarihi olan 05.05.2008 olarak hatalı yazılması,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, sahte fatura düzenlemek suçu yönünden karşı temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Hemen Ara