213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21461 Esas 2015/8626 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21461
Karar No: 2015/8626
Karar Tarihi: 16.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21461 Esas 2015/8626 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada 213 sayılı kanuna aykırılık suçundan verilen hüküm temyiz edildi. Başvurunun niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi ve vicdani görüşe uygun olarak hüküm bozuldu. Mahkeme, kararda yer alan kanun maddelerinin asgari haddiyle ilgili bir yanlışlık, hüküm açıklanmasının geri bırakılması ve denetim süreci hakkında eksiklikler olduğunu belirtti. Kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun altı aydan bir yıla ve sonradan on sekiz aya yükseltilen hapis cezasının alt sınırının suç tarihi itibariyle \"on sekiz ay\" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapıldığına dikkat çekildi. Ayrıca, zarar koşulunun zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu ve defter/belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği belirtildi. 5237 sayılı TCK'nın 51/7 maddesine göre ise hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın aynen infazına karar verileceği vurgulandı. Kararda geçen kanun maddelerine göre:
1. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 359. madde
2. CMK, 231/6-c madde ve bendi
3. TCK, 51/7. madde
4. 5237 Sayılı TCK
19. Ceza Dairesi         2015/21461 E.  ,  2015/8626 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2013/56522
MAHKEMESİ : İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2012/18 (E) ve 2012/1079 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun"un 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltilmiş olması karşısında, defter ve belgelerin istem yazısının tebliğ edildiği tarihten on beş gün sonrası olan suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "on sekiz ay" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, cezası ertelenen ve hüküm tarihi itibariyle engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında Kanun"un aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında, mahkemece infazı da kısıtlayacak şekilde "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının aynen infazına" karar verilmesi,
4-28.10.2011 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 31.10.2011 olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara