Esas No: 2015/15010
Karar No: 2015/8424
Karar Tarihi: 10.12.2015
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/15010 Esas 2015/8424 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/363477
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2011
NUMARASI : 2009/1732 (E) ve 2011/495 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, 2004 takvim yılına ait defter ve belgeleri 16.06.2009 tarihli tebligat ile istenen sanıkların, İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu"nun 08.02.2011 tarihli cevabi yazısına ek olarak gönderdiği 30.01.1996 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"ndeki ilanda, 25.12.1995 tarihinde alınan ortaklar kurulu kararına göre, şirket ünvanı altına atacakları müşterek imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olduklarının belirtildiği, şirketi temsile yetkili kişilerin araştırılması hususunda 05.05.2010 tarihli kolluk araştırma tutanağına ekli sanık G. B."nin 30.04.2010 tarihli kolluk ifadesinde de bu hususu doğruladığı, sanıkların “ilgili dönemde şirket müdürünün sanıkların eş ve babası olan M. O. olup kendilerinin şirket işleriyle aktif olarak ilgilenmedikleri dolayısıyla belgelerin yerini de bilmedikleri, taşınma sırasında da kaybolmuş olabileceği” şeklindeki savunmalarının 213 sayılı VUK"nın 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlere dayanmadığından, üzerlerine atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilerek mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.12.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Muhalefet Şerhi
Mahkemenin beraat gerekçesi dosya içindeki bilgi ve belgelerle uyumlu olup, sanıklar hakkında verilen beraat kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum.