15. Ceza Dairesi 2014/5819 E. , 2016/8030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan diğer sanıklar hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan ..."nin hamile olduğu, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"ne doğum için müracaat ettiğinde oluşturulan kayıtlarda kimliği hakkında yalan beyanda bulunarak eltisi olan sanık ..."nin ismini verdiği, böylece oluşturulan resmi kayıtların gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesine neden olduğu ve sosyal güvencesi olmadığı halde tedavi giderlerinin kamu tarafından ödenmesini sağladığı, diğer sanıklar ..., ... ve ..."in de nüfus cüzdanını vermek suretiyle bu suça iştirak ettikleri iddia edilen olayda;
Hamile olması ve doğum yapması gerekmesine rağmen herhangi bir sosyal güvencesinin bulunmaması nedeni ile zor durumda kalan sanık ..."in, olay tarihinde ani rahatsızlığı sonucunda doğum için hastaneye kaldırıldığı, kendisini ve doğacak çocuğunu muhakkak bir tehlikeden kurtarma zorunluluğu karşısında, yaşamsal tehlike arzeden durumdan kurtulmak ve doğumu gerçekleştirmek amacıyla eltisi olan diğer sanık ..."nin yeşil kartı ile ... Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliğine başvurduğu ve kayıt yaptırıp doğum yaptığı gözetildiğinde; TCK"nın 25/2. maddesinde yeralan ve faile ceza verilemeyecek halleri belirleyen düzenleme uyarınca sanık ..."in eyleminde TCK"nın 25/2. maddesinde yazılı koşulların oluştuğu değerlendirilmekle; yine diğer zor durumda kalan sanık ..."i hastaneye yatırarak yardımda bulunan, kayıt işlemlerini gerçekleştiren sanıklar ... ve ... ile yeşil kartını kullandıran sanık ..."nin de sanık ... ile fikir ve irade birliği içinde hareket ederek suçun işlenmesine iştirak ettikleri ve bu sanıkların eylemlerinin de TCK"nın 25/2. maddesi kapsamında kaldığı, diğer taraftan T.C Anayasası"nın 17. maddesinin ""herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğuna""; 56. maddesinin ""devlete herkesin hayatını beden ve ruh sağlığını sürdürme görevini yüklediğine"" ilişkin hükümleri ile ...Bakanlığına ait 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ""Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinin 37. maddesi ile Başbakanlığa ait 2008/13 sayılı Genelgenin acil sağlık hizmetlerinin hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yürütüleceğine; acil sağlık hizmetlerinin bedelinin kişinin ödeme imkanları çerçevesinde tahsil edileceğine; Başbakanlığın anılan Genelgesinin 9. bendinin ise, herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedellerinin kendilerinden talep edilemeyeceğine, acil sağlık hizmeti bedellerinin 3294 sayılı sosyal yardımlaşma ve dayanışma teşvik kanunu hükümleri çerçevesinde vakıftan talebinin gerektiğine ilişkin düzenlemeler uyarınca bu tür sağlık hizmetleri bedellerinin kurumlarca 3294 sayılı yasa ile kurulmuş olan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından tahsilinin de mümkün olduğu, bu itibarla kurumun herhangi bir zararının da söz konusu olmadığı gözetilmekle; sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların eylemlerinin TCK"nın 25/2. maddesi kapsamında kaldığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 27/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.