213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14761 Esas 2015/8325 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14761
Karar No: 2015/8325
Karar Tarihi: 09.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14761 Esas 2015/8325 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Emirdağ Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 213 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanığın mahkum edildiği karar, Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. İnceleme sonucunda, vergi incelemesi için sanığın işyerine yapılan tebligatın hukuka uygun olmadığına ve yeterli soruşturma yapılmadan sanığın mahkum edildiğine karar verilmiştir. Ayrıca, sanığın hak yoksunluklarına hükmedilmesine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 213 Sayılı Kanun'un 139. maddesi, CMK’nın 232/2-c maddesi, ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2015/14761 E.  ,  2015/8325 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2011/355120
MAHKEMESİ : Emirdağ Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/06/2011
NUMARASI : 2010/251 (E) ve 2011/194 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava koşulu olan 08/09/2010 tarihli mütalaa ve atıf yaptığı vergi suçu ile vergi inceleme raporlarında açıklanan ""sahte fatura kullanma"" ve ""sahte fatura düzenleme"" suçlarından sanık hakkında her zaman kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 213 sayılı Kanun"un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, vergi suçu raporunda sanığın müdürü olduğu şirketin ticari faaliyetine devam edip etmediğine dair açıklamanın bulunmadığı, sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın 04.08.2010 tarihinde iş yerinde yapıldığı anlaşılmakla, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanun"un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 19.08.2010 yerine 2010 olarak eksik gösterilmesi suretiyle, CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesine aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara