Esas No: 2011/8217
Karar No: 2011/10076
Karar Tarihi: 10.10.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/8217 Esas 2011/10076 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DENİZLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2011
NUMARASI : 2011/14-2011/89
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 314 ada, 254 parselde yer alan 27 nolu bağımsız bölümde kayıt maliki olduğunu, komşu 26 nolu bağımsız bölüm malikinin, mimari projeye aykırı olarak 27 nolu bölümün salonu olması gereken 35 m²’lik alanı, 26 nolu bölüme katarak kullandığını, sözlü uyarılardan sonuç alamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yapının projeye uygun hale getirilmesine, 6.000,00.-TL. ecrimisil tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, inşaata yapı kullanma izninin verildiğini, projenin Belediyece onaylandığını, 26 nolu bağımsız bölümü 1998 tarihinde mevcut haliyle iktisap ettiğini, satın aldığı tarihteki fiili duruma göre kullandığını ecrimisil isteğinin yersiz olduğunu,belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; elatmanın önlenmesine, mimari projeye aykırı yapılan duvarların yıkımına, davalı tarafından mimari projeye uygun hale getirilmesine, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava; kat irtifakı kurulu bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, yıkım, mimari projeye uygun hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kat irtifakı kurulu, arsa vasıflı, 314 ada, 254 parselde yer alan binanın çekme katta bulunan davacıya ait 27 nolu bölümün, salonu olması gereken 35.25 m2’lik alanın, bitişiğindeki davalıya ait 26 nolu meskenin salonundan kapı açılarak yatak odası ve banyo olarak kullanıldığı, bu haliyle kullanımın mimari projeye aykırı olduğu, projeye uygun hale getirilebilmesi için 26 nolu bölümün salonundan 27 nolu bölümün salonuna açılan iç kapının sökülüp yerine duvar örülmesi davacının antresinde (projede belirlenen yerden) salona kapı açılması ile projeye uygun hale getirilebileceği, davalının 26 nolu bölümü 01.07.1998 tarihinde mevcut haliyle satış yoluyla temellük ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece; kayden davacıya ait çekişme konusu 27 nolu bağımsız bölümün 35.25 m2’lik bölümüne, bitişiğindeki 26 nolu bağımsız bölüm maliki davalının, haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiği saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine, mimari projeye aykırı yapılan duvarların yıkımına ve dava tarihine kadar kullanıma muvafakat edildiği gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak iddianın bu içeriği ve niteliğine göre taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanunu’nun komşuluk hukukundan kaynaklanan 737. ve devam eden hükümleri gözetilmek suretiyle çözümlenmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.
Bilindiği gibi; Medeni Kanunun Komşuluk Hukukuna ilişkin 737. ve 738 maddeleri kusursuz sorumluluk (objektif sorumluluk) ilkesini getirmiştir. Komşuluktan doğan uyuşmazlıkların çözümünde gözetilmesi gereken diğer bir ilke de özverinin (fedakârlığın) olaya en uygun düşecek şekilde denkleştirilmesidir. Başka bir deyişle, her taşınmazın maliki komşuluk hukukundan doğan hak ve yetkilerini kullanması için gerekli işlere ve bunların giderilmesine kendi yararlanma oranında katılmakla yükümlüdürler.(TMK’nun 750. maddesi)
Somut olayda, zarar verici durumun doğrudan davalının kusuruyla oluştuğu kabul edilemez. Başka bir anlatımla; bağımsız bölümlerin, mimari projede belirlenen şekliyle birbirinden ayrılması için yapılması zorunlu olan duvarın masraflarından tümüyle davalının sorumlu tutulması hak ve nesafet kurallarına uygun düşmez.
Hal böyle olunca; taraflar arasındaki mevcut çekişmenin hak ve nesafet kuralları gözetilerek, yanların katılması ile giderilmesi için TMKnun 750. maddesi gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere duvarın yapım masrafının tamamının davalıya yüklenmiş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.