Esas No: 2015/8140
Karar No: 2015/2722
Karar Tarihi: 07.09.2015
Resmi belgede sahtecilik - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8140 Esas 2015/2722 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2013/70362
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/11/2012
NUMARASI : 2007/115 (E) ve 2012/363 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.10.2007 tarih ve 2007/2280 esas sayılı iddianamesi ile resmi belgede sahtecilik suçundan hakkında kamu davası açılan sanık H..Ş.. ile ilgili olarak mahkemece herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından bu suça ilişkin olarak zamanaşımı süresi içinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Katılan vekilinin temyiz isteminin yalnızca beraat hükümlerine yönelik olduğu, mahkumiyet ve ölüm nedeni ile verilen düşme kararlarına ilişkin bir temyizinin bulunmadığı kabul edilerek yapılan incelemede,
I- Sanık S.. D.."in mahkumiyet hükmüne yönelik, katılan vekilinin ise, sanıklar E.. T.., Z.. C.., M.. A.., H.. Ş.., N.. M.., M.. B.., A.. A.. hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık S.. D.."in, sonradan ekleme yapılan 06.02.2001 tarihli sahte veraset ilmuhaberine dayanarak Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden aldığı 19.04.2001 tarih ve 2001/74-194 E.K sayılı ilam ile tapuda işlem yapması şeklinde gerçekleşen eyleminin “zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu ve hakkında 5237 sayılı TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık S.. D.. hakkında toplanıp karar yerinde gösterilen delillere göre sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenmiş, sanıklar E.. T.., Z.. C.., M.. A.., H.. Ş.., N.. M.., M.. B.., A.. A.. hakkında ise, elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık S.. D.. ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II- Katılan vekilinin, sanık M.. A.. hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanık M.. A.."ün UYAP kanalıyla MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğine göre, hükümden sonra 28.09.2013 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, kamu davasının 5237 sayılı TCK"nun 64. maddesi uyarınca düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.