Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7724 Esas 2011/9579 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7724
Karar No: 2011/9579
Karar Tarihi: 29.09.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7724 Esas 2011/9579 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/7724 E.  ,  2011/9579 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/10/2009
    NUMARASI : 2004/562-2009/543

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden  maliki  olduğu  1097  ve  1108  parsel  sayılı  taşınmazları  davalının  kum  çakıl  almak  suretiyle  haksız  kullandığını  ileri  sürerek  elatmanın  önlenmesine, taşınmazların  eski  hale  getirilmesine ve  23.968.080,000 TL tazminatın  tahsiline  karar  verilmesini  istemiş, yargılama  sırasında   tazminat   yönünden  ıslah  talebinde  bulunmuştur.
    Davalı,  dava  konusu  taşınmazlarda  davacı  kayıt  maliki  olmadığından  dava  açma  hakkı  bulunmadığını, davanın  zamanaşımı   süresinde   açılmadığını, ruhsat  sahası  alınında  faaliyet  göstermekte   olup,  anılan  taşınmazlara   bir  müdahalelerinin  bulunmadığını  belirterek  davanın  reddini  savunmuştur.
    Mahkemece, davacının  dava  dilekçesinde  fazlaya  dair  haklarını  saklı  tutmadığından  ıslah  talebinin  yerinde  olmadığı, çekişme  konusu   taşınmazlardan  davalının  kum   çakıl  almak  suretiyle  haksız   kullandığı, dava  konusu  1108  parsel  sayılı  taşınmazı  davacının yargılama  sırasında  üçüncü  kişiye  devrettiğinden  malik  sıfatı  kalmadığı  gerekçesiyle  davanın  kısmen  kabulüne  karar  verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
     
    Dava, çaplı  taşınmaza   elatmanın  önlenmesi, eski  hale  getirme  ve  tazminat  isteklerine  ilişkindir.
     Mahkemece, davanın  kısmen   kabulüne  karar  verilmiştir.
    Dosya  içeriğinden,toplanan  delillerden; çekişme  konusu  1097  parsel  sayılı  taşınmazın  kayden  davacıya  ait   olduğu,  diğer  dava  konusu  1108   parsel  sayılı  taşınmazda  ise  davacı   kayden   paydaş  iken   yargılama  sırasında   payını  hibe    suretiyle  dava  dışı B.Ö."e  temlik   ettiği, davalı  şirketin   kayıttan  ve  mülkiyetten  kaynaklanan  bir  hakkı  olmadığı, çekişme  konusu  taşınmazları  kum   almak  suretiyle  kullandığı  anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere;  dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği,hak sahibi  veya malik olmanında doğal bir sonucudur.Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun l86.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi  hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
    Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre,mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak  davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı,sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
    Somut olaya gelince;  yukarıda  değinildiği  üzere  dava  konusu  1108  parsel  sayılı  taşınmaz  yönünden  HUMK"nun  186. maddesi  gereğince   öngörülen  usuli  işlemler   yerine   getirilmediği  gibi, dava  konusu   1097  parsel   sayılı  taşınmaz bakımından  davacının  satın  alma   tarihinden  itibaren davalının  taşınmaza  kum  almak  suretiyle  verdiği  zarar  mahkemece  saptanmamış, elatılan   yerin  değeri belirlenmemiş,  eski  hale  getirme  bedelinin  sürüm  değerini  asıp  aşmadığı  bakımından  bir  karşılaştırma  da   yapılmamıştır.
    Hal  böyle  olunca, HUMK"nun 186. maddesi  hükmü  gereğince  usuli   işlemlerin  yerine  getirilmesi, ondan  sonra  yukarıda  açıklandığı  şekilde   gerekli   araştırmanın  yapılması,  eski   hale  getirme   bedelinin  sürüm  değerini   aşıp   aşmayacağının   duraksamaya   yer  bırakmayacak   şekilde   saptanması,sürüm  değerinin   aşılacağının  belirlenmesi  halinde  elatılan  yer  bedeli   davacıya  ödenmek    suretiyle   taşınmazın  davalıya   devri   hususunun  irdelenerek   hasıl  olacak   sonuca  göre  bir  hüküm  kurulması  gerekirken  noksan  soruşturma  ile    yetinilerek  yazılı  olduğu  üzere  karar  verilmesi  isabetsizdir
    Davalının  bu  yönlere    ilişkin  temyiz  itirazları  yerindedir. Kabulü  ile  hükmün   açıklanan  nedenlerle

    (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   29.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara