Esas No: 2011/8245
Karar No: 2011/9577
Karar Tarihi: 29.09.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/8245 Esas 2011/9577 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SOMA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2010
NUMARASI : 2000/21-2010/208
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, miras bırakan M.’in mal kaçırmak amacıyla 6 nolu bağımsız bölümü yeğeni davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile muris adına tesciline, olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında birleşen davanın davacıları E. ve O. davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, murisin kanser hastası olup, maddi ve manevi olarak murise destekte bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin muvazaalı olduğu, birleşen davanın davacılarının davadan feragat ettikleri gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu taşınmazı davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, Türk Medeni Yasasının 28. maddesi uyarınca, ölümle şahsiyet son bulacağına göre ölü muris adına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir.
Diğer taraftan, miras bırakanın tüm mirasçılarının davada yer aldığı, böylece taraf teşkilinin sağlandığı, birleşen davanın davacılarının ise davadan feragat ettikleri görülmektedir. Bu durumda, esasen pay oranında iptal ve tescil isteğinde bulunan birleşen davanın davacılarının davadan feragat etmekle, kendilerine isabet eden miras payını istemedikleri yönünde iradelerini açıkladıklarının kabulü gerekeceği açıktır.
O halde, asıl davanın kabulü ile davacıların miras paylarına hasren iptal ve tescile karar verilmesi, davalarından feragat eden mirasçıların paylarının davalı üzerinde bırakılması suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesine göre) HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.