Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10069 Esas 2011/9419 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10069
Karar No: 2011/9419

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10069 Esas 2011/9419 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/10069 E.  ,  2011/9419 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ  : ERZİNCAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ  : 29/03/2011
    NUMARASI  : 2008/427-2011/152

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, dava konusu 2859 parselde kayıt maliki olduğunu, komşu parsel maliki olan davalının imara aykırı olarak yapılaştığını, inşaatın taşkın olduğunu ve tecavüzlü tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine, taşkın kısmın yıkımına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ve dâhili davalılar, çekişmeli taşınmazın aynı kök muristen intikal ettiğini, 1950 yılındaki taksimde 2858 parselin kendilerine düştüğünü, taksim koşullarına göre kullanageldiklerini, 1966 tarihli kadastro çalışmaları sırasında sınırlarda değişiklik olsa bile aralarında belirledikleri sınıra uyduklarını, taşkın yapılaşmak kastının olmadığını, binanı değerinin arzın değerinden fazla olduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını davanın reddini savunmuş, aksi kanaate varılması halinde TMK’nun 725. maddesi kapsamında uygun tazminat karşılığında lehine terkin ya da irtifak hakkı tesisi. gerektiğini bildirmiştir.
    Mahkemece; davacının kayden maliki olduğu 2859 parsele, davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın fen bilirkişinin krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 42.28 m²"lik alanı duvarla çevirmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesine, duvarın yıkımına, (B) harfi ile gösterilen 19.67 m²’lik alandaki taşkın yapının yıkımına karar verilmiştir.
    Karar, davalı S. T. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
     
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, kadastral yöntemlere uygun olarak yapılan uygulama sonucunda davalı binasının yıkımı istenilen bölümünün davacının kayden maliki bulunduğu 2859 parsel sayılı taşınmazı içerisinde kaldığı görülmektedir. Bu nedenle, elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesi kural olarak doğruldur.
    Ancak, yapılan soruşturma ve özellikle eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen karşılıklı yazı ve belgelerden; bölge ve ada bazında 3402 sayılı Yasanın 22.maddesi uyarınca yenileme kadastro çalışması yapıldığı anlaşılmaktadır. Davada yıkım isteğine de yer verildiğine göre ileride telafisi imkansız zararlara meydan vermemek üzere anılan çalışma sonucunun beklenilmesinde yasal zorunluluk vardır.
    Hal böyle olunca, sözü edilen 3402 sayılı Yasanın 22.maddesi uyarınca yapılan çalışma ve uygulamanın tamamlanmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
    Davalı S. T."nin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  26.09.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

     

    Hemen Ara