Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5389 Esas 2016/7883 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5389
Karar No: 2016/7883
Karar Tarihi: 20.10.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5389 Esas 2016/7883 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edilmiştir. Olay, sanığın eski eşi tarafından sahte bir senet kullanılarak, katılanlar aleyhine icra takibi başlatması sonucu ortaya çıkmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin tespitinin hakime ait olduğunu vurgulayarak, dava dosyasındaki sahte senedin yeterince incelenmemesi nedeniyle hüküm tesis edildiğini belirtmiştir. Dolandırıcılık suçundan adli para cezası belirlenirken, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden tam gün sayısının artırılması da sanığa haksız ceza tayini olarak nitelendirilmiştir.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı TCK 158/1-d, 35/2, 62, 52/2, 53 ve 204/1, 62 ve 53 maddeleri, 765 sayılı Yasanın 95/2. maddesi, CMK’nun 231. maddesi, 1412 sayılı CMUK\"un 321. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2014/5389 E.  ,  2016/7883 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK 158/1-d, 35/2, 62, 52/2, 53 ve 204/1, 62 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde katılanlar ... ve ..."ın sanık ..."e ait... Kırtasiye isimli işyerini toplam 24.642 Dolar karşılığında devraldıkları ve işyerini katılan ... adına kaydedilerek borçlarına karşılık birlikte imzaladıkları değişik bedelli 14 adet bono verdikleri bu bonolardan 13 adetini ödediğini, en son 30/09/2005 ödeme tarihli 2.642 Dolar bedelli bononun kaldığı ancak bu bononun üzerinde sahtecilik yapılarak “1” ve meblağ yazı kısmındaki “on” yazısının sonradan ilave edilerek senedin 12642 dolar meblağlı hale getirilerek, sanık ..."in boşandığı eşi olan temyiz dışı sanık ... tarafından bu senet kullanılarak katılanlar aleyhine icra takibi başlatıldığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 21.06.2011 tarih ve 2011/4-5 E ve 2011/136 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin tespiti hakime ait olduğu halde, suça konu sahte olduğu iddia ve kabul edilen icra dosyasında bulunan ve dosyada saklanmasına karar verilen senet getirtilip incelenmeden, iğfal kabiliyetinin ne surette oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
    Dolandırıcılık suçundan, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
    765 sayılı Yasanın 95/2. maddesi uyarınca verilen aynen infaz kararı, hükmün bir parçası olmayıp, dolaylı bir sonucu olması, aynen infaza ikinci hükmü tesis eden mahkemece karar verilebileceği gibi, erteli mahkûmiyete karar veren mahkemece de ikinci hükmün kesinleşmesi üzerine yapılan ihbar sonucu karar verilebileceği, önceki erteli mahkûmiyetler yönünden de, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 7 ve 5252 sayılı Yasanın 9. maddeleri ile 5728 sayılı yasayla değişik CMK’nun 231. maddesi uyarınca uyarlama kararı verilmesi zorunluluğunun bulunması karşısında, uyarlanmayan hükümler yönünden aynen infaz kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde uyarlanmayan önceki kesinleşmiş cezanın 765 sayılı Yasanın 95/2. maddesi uyarınca aynen infazına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara