2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3351 Esas 2015/8167 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3351
Karar No: 2015/8167

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3351 Esas 2015/8167 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 7. İcra Ceza Mahkemesi'nin 2011/349 (E) ve 2012/314 (K) numaralı dosyasında, 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan dava açılmıştır. Sanıklar N.E., A.Y. ve M.Y. hakkında kurulan hüküm temyiz edilerek, vekilin iddiaları yerinde görülmeyerek hüküm onanmıştır. Ancak sanık Ş.Y. hakkındaki hüküm, sanığın ölümü nedeniyle bozulmuştur. Kararda, şikayet dilekçesinin iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmadığı; ancak müşteki tarafından icra ceza mahkemesine verilecek dilekçenin şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikayet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 2004 Sayılı Kanun, 5271 sayılı CMK'nın 170. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2015/3351 E.  ,  2015/8167 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : IC - 2012/263621
MAHKEMESİ : İstanbul 7. İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2012
NUMARASI : 2011/349 (E) ve 2012/314 (K)
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
YCGK. 2013/11-472 E. 2014/533 K. ve 2014/11-301 E. 2014/551 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, dava açan belge olması nedeniyle müşteki tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikâyet dilekçesinin, şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikâyet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin 5271 sayılı CMK’nın 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmamasına göre, somut olayda şikayet dilekçesi ekindeki icra dosyasından borçlu şirket yetkilisinin anlaşıldığı ve mahkemece de tensiben sanıkların isimlerinin gösterilmiş olması karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
1-Sanıklar N.. E.., A.. Y.., M.. Y.. hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
Eylemlere ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık Ş.. Y.. hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık Ş.. Y.."un hükümden sonra 08/03/2013 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Hemen Ara