Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, kayden malik olduğu 745 parsel ile zilyet olduğu 746 parsele davalıların haksız yere tecavüz ettiklerini, davalı Y."ın aynı zamanda 744 parsel sayılı taşınmazına ve arada yer alan su arkına da tecavüzünün bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazlara davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmadan elattıkları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı S.Ö. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı, dava dilekçesinde, 745 sayılı parselin maliki, 746 sayılı parselin de zilyedi olduğunu, davalının haksız yere bu taşınmazlara tecavüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile davacının 745 parselin maliki olduğu, davalı Süleyman"ın bu parselin bir bölümünü haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığı saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu parsele yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak; dava edilen 746 nolu parsel, dava dışı kişi adına kayıtlı olup, davacı bu parselde sadece zilyettir. HUMK"un 8. maddesi uyarınca sadece zilyetliğin korunmasına ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği açıktır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, her aşamada resen gözetilmesi de zorunludur.
Hal böyle olunca; 746 parsel yönünden görevsizlik kararı verilmesinin düşünülmemesi doğru değildir.
Öte yandan, elatılan bölüm bilirkişi krokisinde A harfi ile gösterilmiş olup (A) bölümü kısmın 744 sayılı parseli de kapsamaktadır. Ancak, 744 sayılı parsel dava edilmiş değildir.
O halde, dava konusu yapılmayan 744 parselin kabul kapsamına alınması da doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.