Esas No: 2011/7676
Karar No: 2011/9111
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7676 Esas 2011/9111 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2011
NUMARASI : 2009/264-2011/43
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki olduğu 25 sayılı parseli davalının yapılanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı dava dışı emlakçı M. A."dan haricen satın aldığını ve bedelini ödediğini, kadastro elamanı olan davacının da emlakçı ile birlikte çalıştığını ve taşınmazın yerini ölçerek kendisine gösterdiğini, ayrıca her ikisi hakkında dolandırıcılıktan şikayette bulunduğunu, ceza davasının devam ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının taşınmazı kullanımının hukuken geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, yıkıma ve kısmen ecrimsile karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesine, yıkıma ve kısmen ecrimisile karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 25 sayılı parselin davacı adına kayıtlı olduğu, taşınmazı dava dışı kişiden haricen satın aldığı yolundaki davalı savunmasının kayda karşı hukuken bir üstünlük sağlamayacağı ve yapının yıkımının aşırı zarar doğurmayacağı anlaşıldığına göre, elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesi doğrudur. Davalının, öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne varki, davalının taşınmazı dava dışı emlakçı M. A."dan haricen satın aldığının ve 2003 yılından itibaren kullanmaya başladığının davacı tarafından bilindiği, nitekim taşınmazı M. A. tarafından davalıya teslim edilirken davacının da oradaki ölçümde bulunduğu yönündeki tanık beyanları dikkate alındığında, eldeki davanın açıldığı 2009 yılına kadar geçen uzunca bir süre davalının kullanımına ses çıkartmayan davacının bu kullanıma muvafakat gösterdiği ve muvafakatini ancak dava açmakla sona erdirdiği kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca, davacının ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, anılan isteğin de kabul edilmesi isabetsizdir.
Davalının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.