Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7281 Esas 2011/9062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7281
Karar No: 2011/9062
Karar Tarihi: 21.09.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7281 Esas 2011/9062 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mirasbırakanları Y.U.'ın taşınmazlarını çok düşük bedellerle satan H.C.'ye karşı tapu kayıtlarının iptali ve terekeden taşınmaz bedelinin tahsili davası açılmıştır. Davada kesin süre nedeniyle davacı A.Z.'nin davası reddedilmiş, davacı M.Z.'nin davası açılmamış sayılmıştır. Ancak kısa kararda sadece A.Z.'nin dava süresinin geçtiği belirtilirken, gerekçeli kararda M.Z.'nin davasının da açılmamış sayıldığı yazılmıştır. Bu nedenle karar çelişkilidir ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: HUMK'nun 376, 381 son fıkra, 388 ve 389 maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2011/7281 E.  ,  2011/9062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : NAZİLLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/09/2010
    NUMARASI : 2006/221-2010/306

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı M.ve müdahil davacı A., mirasbırakanları Y. U."ın yaşlılık ve rahatsızlıklarından yararlanan davalı yeğeni H. C.nın aldığı vekaletname ile çekişme konusu taşınmazlarını çok düşük bedellerle davalılara sattığını, terekeden taşınmaz bedellerinin çıkmadığını, murisin ehliyetsiz olduğunu, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile muris adına tescilini olmazsa taşınmazların bedelinin tahsilini istemişlerdir.
    Davalılardan H., F. ve F. , davanın reddini savunmuşlar, davalı S. yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, davacı A.Z."nun davasının kesin süre nedeniyle reddine, davacı M.Z."nun davasının HUMK"nun 409. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karar, davacı A. Z. vekili tarafından süresinde temyiz idilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın davacı A. yönünden kesin süre nedeniyle reddine, davacı M. yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Bilindiği gibi;tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olayda;değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda, " davacı A. Z."nun davasının kesin süre nedeniyle usulden reddine" denildiği halde gerekçeli kararda " davacı A. Z."nun davasının kesin süre nedeniyle usulden reddine ve davacı M. Z."nun davasının HUMK"nun 409. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına demek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara