Taraflar arasındaki davadan dolayı Akşehir Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 13.11.2008 gün ve 2007/532 esas 2008/509 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 21.12.2009 gün ve 13055-13545 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapu iptal ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkin olup, önceden yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairece, 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Ne varki; anılan yasa, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve Resmi Gazetede 23.07.2011 tarihinde yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir. Bilindiği üzere, 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemez. Henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına girer ve kazanılmış hakkında ayrıcalığını oluşturur.
Öyleyse; mahkemece 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birliştirme Kararı uyarınca belirlenen kıyı kenar çizgisine göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra meydana gelen değişiklik karşısında doğrudur.
Ancak, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesiyle 3402 Sayılı Yasanın 36/A maddesinde; "... Avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği, 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğu”hükmü öngörülmüştür.
O halde; 6099 sayılı yasa hükümleri gözetildiğinde, yargılama giderlerinden ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulmuş olması doğru değildir.
Davacı Hazinenin, karar düzeltme isteğinin H.U.M.K."nun 440. maddesi hükmü uyarınca kabulü ile Dairenin 21.12.2009 tarih, 2009/13055 Esas-2009/13545 karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin 13.11.2008 tarih, 2007/532 Esas - 2008/509 karar sayılı kararının açıklanan gerekçelerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.