Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın maliki olduğu 140, 295 ve 316 parsel sayılı taşınmazlarını satış suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve muris adına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; miras bırakanın, maliki olduğu 140, 295 ve 316 parsel sayılı taşınmazlarını 8.9.1980 tarihinde davalı İ."e temlik ettiği, tüm mirasçıların davada yer aldıkları anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonunda murisin yaptığı temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ne varki; mahkemece, tüm mirasçıların yasal payları oranında adlarına tescil kararı verilmesi gerekirken Türk Medeni Kanununun 28.maddesi hükmü uyarınca ölümle şahsiyetin son bulacağı kuralı gözardı edilmek suretiyle ölü kişi adına tescil kararı verilmesinin doğru olduğu söylenemez.
O halde, davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.