Esas No: 2011/4554
Karar No: 2011/9004
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4554 Esas 2011/9004 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TEKKEKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2011
NUMARASI : 2007/328-2011/26
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 3740 ve 3742 parsel sayılı taşınmazlarının, kandırılmak suretiyle temin edilen vekaletnameyle vekili M.Y. tarafından vekilin oğlu davalı A."e muvazaalı olarak temlik edildiğini, yine 3741 sayılı parseliyle ilgili davalı Y."ın avukat olarak atanıp, açılan dava sonucu belirlenen ve tahsil edilen kamulaştırma bedelinin kendisine ödenmediğini, vekil M."in 7.3.2006 tarihinde vefat etmiş olmasından dolayı vekaletsiz iş görmenin de söz konusu olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat ile ayrıca kamulaştırma bedeline ilişkin alacak isteklerinde bulunmuştur.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, vekalet görevinin kötüle kullanılması suretiyle 3740 ve 3742 sayılı parsellerin davalı A."e temlik edildiği, anılan taşınmazların imar görerek 757 ada 2, 3 ve 4 sayılı parseller oldukları, 3741 sayılı parselin ise D.S.İ. Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılmış olup, kamulaştırma bedellerinin davalı Ahmet"e ödendiği gerekçesiyle, davalı A. yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı A.Y. vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.09.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat T. N. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekile Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat ile ayrıca alacak isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalı A. yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1013 parsel sayılı taşınmazın 06.01.2005 tarihinde davacı adına intikalen tescilinden sonra 3 parçaya ayrılarak oluşan 3740, 3741 ve 3742 sayılı parseller kayden davacıya ait iken, 3741 sayılı parselin kamulaştırma ile DSİ Genel Müdürlüğü’ne geçtiği, çekişmeli 3740 ve 3742 sayılı parsellerin ise davacının Antalya .....Noterliğince düzenlenen 01.12.2004 tarihli vekaletnamesine istinaden vekili ve bazı davalıların miras bırakanı olan M.Y. tarafından 06.01.2005 tarihinde ve satış suretiyle davalı A.’e temlik edildikleri, vekil ile adı geçen davalının baba oğul oldukları, bilahare taşınmazların imar görerek 3740 ile 3742 sayılı parsellerin 757 ada 2, 3 ve 4 sayılı imar parselleri oldukları, davacı adına adı
geçen vekil tarafından tayin edilen avukat davalı Y.K. tarafından DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine 23.12.2004 tarihinde açılan kamulaştırma bedelinin arttırılması davası sonucunda da, Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.09.2006 tarih 152-227 sayılı kararıyla “davanın kısmen kabulü ile, 3741 sayılı parsel için 27.549,41 YTL kamulaştırma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” dair verilen kararın deracattan geçmek suretiyle 29.01.2007 tarihinde kesinleştiği ve icra yoluyla da infaz edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı saptanmak suretiyle tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalı A.Y.’ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak; 3741 sayılı parselin kamulaştırılması nedeniyle alacak isteği bakımından, Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.09.2006 tarih ve 152-227 sayılı kararıyla hükme bağlanan ve kesinleşen 27.549,41.-TL. üzerinden ve faiz isteği de gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, faize faiz yürütür şekilde ve davacının yapmadığı masrafları kapsar biçimde fazla bedele hükmedilmiş olması doğru değildir.
Diğer yandan kabule göre de; harç ve vekalet ücretinin keşfen belirlenen ve harcı tamamlanan iptal tescil davasına konu taşınmazların değerleri ile hükmedilen alacak toplamı üzerinden belirlenmesi gerekirken, fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
Davalı A.Y.’ın, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 20.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.