Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan babası A. K."ın 115 ada 1, 26 ve 101 ada 363 parsel sayılı taşınmazlarını hastanede felçli olarak yatarken vekaletname ile davalı torununa mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu grekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden,toplanan delillerden, miras bırakan A. K."a ait çekişme konusu 115 ada 1, 115 ada 26 ve 102 ada 363 parsel sayılı taşınmazların vekili M. C. tarafından 05.11.1999 tarihinde davalı A. K."a satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı, miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
Yerel mahkeme hükmünün davacı vekiline 10.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise 11.02.2011 günü verildiği, tebliğ günü ile temyiz tarihi arasında 15 günden fazla süre bulunduğu anlaşılmakla davacının temyiz isteminin H.U.M.Y’nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 432/4 maddesi ve 1.6.1990 tarih 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca reddine.
Davalının temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece miras bırakan tarafından davalıya yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Ancak,davaya konu taşınmazların davacının miras payı oranında çekişmeli bulunduğu ve bu pay bakımından kabul kararı verildiği gözetilerek paya isabet eden dava değeri dikkate alınmak suretiyle harca ve Avukatlık Ücretine hükmedilmesi gerekirken, taşınmazların tamamının değeri üzerinden fazla harç ve Avukatlık Ücretine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.