Esas No: 2015/2036
Karar No: 2015/8080
Karar Tarihi: 07.12.2015
4208 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2036 Esas 2015/8080 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/65079
MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2011
NUMARASI : 2002/1776 (E) ve 2011/153 (K)
SUÇ : 4208 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık S.. D.. hakkındaki davanın her zaman karara bağlanması olanaklı görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık M.. W.. hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede,
Ölüm sebebiyle düşme kararına yönelik katılan hazine vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık B.. E.. hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede,
Davanın reddi kararına yönelik katılan hazine vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
3-Sanıklar W.. N.., O.. Ö.., K.. R.., S.. K.. ve .. O.. Ergin hakkında kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan incelemede,
Sanıklara atılı suçun, dava zamanaşımı süresinin suç tarihi itibariyle 10 yıl olduğuna dair 4208 sayılı Kanunun 8. maddesindeki düzenlemenin 5549 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırıldığı ve 01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5252 sayılı Kanunun 12/b maddesi ile de 765 sayılı TCK"nın yürürlükten kaldırılıp yerine 01.06.2005 tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK"nın yürürlüğe girdiği; sanıklar hakkındaki incelemeye konu kamu davasının, mahkemece lehe kabul edilerek uygulanan 5237 sayılı TCK"nın 282. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Bu suçun, kamu görevlisi tarafından veya belli bir meslek sahibi kişi tarafından bu mesleğin icrası sırasında işlenmesi halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır." hükmü uyarınca 5237 sayılı TCK.nın 66/1-d ve 67/4. maddelerinde öngörülen 15 yıllık asli ve 22,5 yıllık olağanüstü dava zamanaşımına tabi olduğu ve 4208 sayılı Kanun"un 8 ve 765 sayılı TCK"nın 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen 10 yıllık asli ve 15 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının sanıklar lehine bulunduğu cihetle; hüküm tarihi itibariyle dava zamanaşımı tamamlanmadığı halde yazılı biçimde kamu davalarının düşmesine karar verilmesi, ayrıca Sanık S.. K.. vefat etmediği halde ölüm nedeniyle de TCK"nın 64/1.maddesi uyarınca davanın düşmesine karar verilerek çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı ve katılan hazine vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, suç tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında olağanüstü dava zamamaşımı süresi gerçekleştiğinden CMK"nın 223/8.maddesi uyarınca kamu davalarının DÜŞMESİNE,
4-Sanık G.. G.. hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan incelemede:
Sanık G.. G.. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23/03/2001 tarih ve 2001/484 sayılı iddianamesiyle 4208 sayılı Kanun"un 7 ve 12. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı ve İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/06/2008 tarih 2002/283 Esas 2008/200 Karar sayılı kararı ile beraat kararı verildiği, anlaşmakla aynı eylemden açılan kamu davasının reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.