Esas No: 2016/1925
Karar No: 2016/7797
Karar Tarihi: 19.10.2016
Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1925 Esas 2016/7797 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-a, 62, 52/2-4 ve 51/1-3-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet ve CMUK"nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakların gözetilmesi
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Katılanın temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılanın yokluğunda verilip 06/02/2014 tarihinde tebliğ olunan 26/12/2013 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 19/02/2014 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılanın, sanık ile bir iş arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı, sanık ile telefonla irtibata geçtiği, bu telefon görüşmeleri sırasında sanığın katılana, bir kaza nedeniyle polis olan eşini kaybettiğini, bu nedenle hissiyatının çok geliştiğini, katılanı manevi açıdan rahatlatabileceğini, yurt dışında tanıdığı rahibelerin bulunduğunu, ...."da yaşayan bu rahibe grubunun yıldızname denen bir yöntemle fala bakmak suretiyle insanların başlarına gelebilecek felaketleri önceden önleyebileceklerine dair katılana bir de mektup yazdığı, ayrıca telefonla yaptığı görüşmelerde katılanı maddi açıdan rahatlatabileceğini, ancak bunun için katılanın kendisine bir miktar para göndermesi gerektiğini söylediği, bunun üzerine katılanın 06.07.2007 tarihinde 250 Euro, 25.07.2007 tarihinde ise 80 Euroyu ...şubesi aracılığıyla.... şubesinde sanığa ödenmek üzere havale ettiği anlaşılmakla; eylemin TCK"Nın 158/1-a maddesinde düzenlenen dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.