Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4631 Esas 2016/7794 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4631
Karar No: 2016/7794
Karar Tarihi: 19.10.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4631 Esas 2016/7794 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bir şahısla birlikte müştekinin tarlasında altın bulduklarını iddia ederek, tarihi eser olmayan heykelleri müştekiden aldattıktan sonra, papazı İtalya'dan getirebilmek için 15000 TL para istemiş, müşteki de bu parayı vermiştir. Sanığın olayı inkar etmesine rağmen, müştekiyle ilgili yapılan teşhisler ve kamera kayıtlarından sanığın şüpheli olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme sanığı dolandırıcılıktan suçlu bulmuş ve TCK'nın 157/1, 52, 53/1 maddeleri gereği mahkumiyet kararı vermiştir. Kararda, müştekiye ait kredi kartının kimin tarafından kullanıldığı ve işlemlerin saatleri gibi ayrıntıların belirtilmesi, müşteki ve sanığın yüz yüze görüştürülmesi, açılmış bir dava olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca karar bozulmuştur.
15. Ceza Dairesi         2014/4631 E.  ,  2016/7794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53/1, maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın kimliği tespit edilemeyen bir şahısla birlikte, 02/10/2010 tarihinde tarlasında çift sürmekte olan müştekinin yanına gittikleri, müştekiye "Uydu aracılığıyla tarlasında altın tespit ettiklerini, bunların içerisinde altın kemer, incil ve 2 kova altın olduğunu, İtalya"dan bir papazın gelip sadece kemer ve incili alacağını, altınların müştekiye kalacağını söyleyerek aldattıkları ve tarihi eser olmayan pirinçten yapılmış, Viking heykeli, Efes Artemis heykeli ve Meryem Ana Heykelini emanet olarak müştekiye verdikleri, ayrıca papazı İtalya"dan getirebilmek için para gerektiğini 15000 TL bizde var 15000 TL de sen verirsen masrafları karşılarız" diye söyledikleri, bunun üzerine müştekinin 04/10/2010 tarihinde ... Bankası ... Şubesinden sanığa ait ... Bankası ...Şubesindeki ...nolu hesaba 8400 TL, 06/10/2010 tarihinde de aynı şubeden sanığın hesabına 2980 TL para yatırdığının iddia edildiği olayda,
    Sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, atılı suçlamayı kabul etmemesi, sanık müdafiinin, sanığın olay tarihinde ..."de bulunduğunu, burada alışveriş yaptığını belirtip buna dair ...’a ait kredi kartı ekstresi sunması, karar tarihinden sonra dosya içine girmiş olan 03.08.2012 tarihli tutanakta müştekinin sanıkla ilk kez yüzyüze görüştüğünü ve kendisini dolandıran şahsın sanık olmadığını, dolandıran kişinin resmine ulaştığını söyleyerek bir başka kişiye ait resmi teslim etmesi, sanık müdafii tarafından yargılama sırasında müştekiye teşhis yaptırılan fotoğrafın teşhise elverişli olmadığı gerekçesiyle yeni fotoğraflar çektirilerek teşhis yaptırılması istenmişse de sanığın çekilen fotoğraflarının müştekiye gösterilmesi ile teşhis yaptırılmaması ve müştekiye soruşturma ve kovuşturma aşamasında kendisini dolandıran şahıslardan birisinin sanık olup olmadığı hususunda herhangi bir canlı teşhis de yaptırılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, ...’la yazışma yapılarak söz konusu kredi kartının kime ait olduğunun ve bu kartla 02.10.2010 tarihinde işlem yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise hangi saatlerde yapıldığının sorularak tespit edilmesi, yine müşteki ile sanığın mahkemede yüzleştirilerek müştekiyi dolandıran şahsın sanık olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, ayrıca ... hakkında atılı suçtan suç duyurusunda bulunulmuş olması karşısında, açılmış ve derdest bir dava olup olmadığının araştırılması ve gerekli görüldüğü takdirde davalar birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Hemen Ara