Esas No: 2011/4097
Karar No: 2011/8346
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4097 Esas 2011/8346 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇORLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2010
NUMARASI : 2010/46-2010/589
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 772, 773 ve 1876 parsel sayılı taşınmazları satın alma yolu ile edindiği halde davalının taşınmazları boşaltmadığını, ifraz çalışmaları yaptırarak ölçtürüp sınırları belirlemişken davalının taşınmazları sürerek, ifraz çalışmalarını bozduğunu ileri sürüp, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazları kiracı sıfatı ile tarla olarak kullandığını, tapu kaydı değişiminden haberdar edilmediğini, önceki malik ile arasındaki kira sözleşmesinin 2010 yılı harmanından sonra sona ereceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının dava konusu yerleri önceki malikten kira sözleşmesi ile kiraladığı, davalının haksız müdahalesinin olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.07.2011 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat C.H.ile temyiz edilen vekili Avukat H.E.geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece davalının kiracılık savunmasına itibar edilerek dava reddedilmiştir.
Gerçekten de, davacının taşınmazları 7.7.2009 tarihinde A.M.’dan trampa suretiyle edindiği kayden sabittir.
Davalı F.Y.’in babası A. Y.ile önceki malik A. M. arasında 28.2.2003 ve 28.8.2004 tarihlerinde 2002-2003 ve 2003-2004 hasad dönemleri için kiracılık ilişkisi kurulduğu ve daha sonra eski kayıt maliki A.ile bu defa davalının 01.11.2006/01.11.2009 tarihlerini kapsayacak şekilde kira akdi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacının taşınmazları edinmesi ise davalı ile yapılan kira aktinin hitam tarihinden önce (7.7.2009 tarihinde) gerçekleşmiştir.
Taşınmazların niteliğine bakıldığında 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun hükümlerinin eldeki davaya uygulanamayacağı, BK.’nun 260 ve devam eden maddelerinden öngörülen hükümlerin gözetilmek suretiyle çekişmenin giderileceği açıktır. Taşınmazları kayden edinen davacının kendisinin iktisabından önceki kararlaştırılan kira ilişkisine BK.’nun 38.maddesi hükmü uyarınca icazet vermediği ve kira ilişkisinin sicile de şerh düşülmediği sabit olup, davacının sahip olduğu ayni hakkı karşısında kira ilişkisinden kaynaklanan davalının kişisel hakkına değer verilemeyeceği ve korunamayacağı tartışmasızdır.
O halde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 14.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.