Esas No: 2011/5941
Karar No: 2011/8328
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5941 Esas 2011/8328 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇAMARDI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2011
NUMARASI : 2010/25-2011/27
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları H.E.adına kayıtlı 17 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız şekilde kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazdaki evi kendisinin yaptırdığırı,yine ağaçları da kendisinin diktiğini, 16 yıldır kullandığını, evi 1994 yılında yaphtırdığını, o tarihten beri kullandığını, kayıt maliki H."in kullanmasına ses çıkarmadığını, kayıt maliki H."in kullanmasına ses çıkarmadığını, onun ölümü üzerine davacıların eldeki davayı açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 17 parsel sayılı taşınmazın davacıların miras bırakanı H.E. adına kayıtlı olduğu, davalı C."in, kayıttan kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın taşınmazdaki binayı ve bahçeyi kullanmak suretiyle müdahale ettiği gözetilerek el atmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, taşınmaz maliki olan hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
Davalı, çekişme konusu taşınmazı davacı tarafın rızası ile kullandığını, iyiniyetli zilyet olduğunu savunmuştur.
Somut olayda, çekişmeli taşınmaz üzerine davalı C."in babası Z.E. tarafından bina yapılması sebebiyle, taşınmaz maliki H.ve binayı yapan Z. arasında görülen 1993/118 esas sayılı dava sonucunda; Z."nin 17 parsel sayılı taşınmaza el atmasının önlenmesine; binanın, en az levazım bedeli karşılığında H. adına temlikine karar verildiği ve 28.4.1997 tarihinde kesinleştiği; öte yandan, H."in, tedbir kararına muhalefet ederek 17 sayılı parseldeki binayı kullandığını ileri sürerek davalı C. hakkında yaptığı şikayetinden vazgeçtiği, davalı C."in tedbir kararından muhalefet suçundan,tedbir kararının Z. hakkında verildiği, C. hakkında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığı gerekçesiyle Çamardı Asliye Ceza Mahkemesinin 20.6.1996 günlü, 1995/30 esas, 1996/34 sayılı kararıyla beraatine karar verildiği; 20.6.1996 tarihinden itibaren taşınmazdaki binayı ve bahçesini davanın açıldığı 07.05.2010 tarihine kadar davalının kullandığı, bu süre zarfında davacı tarafın, davalının kullanımına ses çıkarmadığı, dava tarihine kadar da uyarı mahiyetinde bir ihtarda göndermedikleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalının, dava tarihine kadar taşınmazı davacı tarafın muvafakati ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir. Öyleyse, davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasına olanak yoktur.Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davalının ecrimisilden sorumlu tutulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları değinilen bu yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.