15. Ceza Dairesi 2016/2265 E. , 2016/7773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : TCK"nın 151/1, 152/2-a, 62, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Mala zarar verme suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü sanık müdafi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın olay günü hesap mevzu yüzünden tartıştıkları katılanın çadırını temyiz kapsamı dışındaki suça sürüklenen çocuk ile birlikte yakarak zarar verdikleri olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafii ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.10.2009 gün ve 8-124-224 sayılı kararında açıkça belirlendiği gibi temel cezanın belirlenmesinde hakim somut olayda, TCK"nın 61/1 maddesini göz önünde bulundurarak işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında temel cezayı belirlerken aynı yasanın 3/1. maddesi uyarınca hüküm ile işlenen fiil arasında "orantı" bulunmasını gözetmek durumundadır. Hakimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçenin yasal ve yeterli olması denetime izin verecek şekilde açıkça gösterilmesi gereklidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde kullanılan gerekçenin TCK"nın 61. maddesi anlamında yasal ve buna bağlı olarak alt sınırdan uzaklaşarak ceza tayin edilmesi doğru bir uygulama olarak kabul edilebilir ise de; suça konu değer gözetildiğinde, sanığın, bir çadıra zarar vermiş olması karşısında 152/2-a maddesi gereği en fazla bir yıla kadar arttırım yapılabilecekken sanık hakkında üst hadden arttırım yapılması orantılılık ilkesi ile bağdaşmadığından takdir hakkının hak ve nesafet kuralları sınırlarını aşar şekilde kullanılması suretiyle fazla ceza tayini,
2-1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, bozmanın 1412 sayılı CMUK’nın 325. maddesi gereğince hükmü temyiz etmeyen suça sürüklenen çocuk ...’e SİRAYETİNE, 19/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.