MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Her iki sanığın da katılan ..."a karşı dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 52/2, 53 maddeleri; katılan ..."na karşı dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 52/2, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyetine

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların birlikte ve aynı kasıt ile hareket ederek telefon ile katılanlara ait gıda toptancılığı yapılan işyerlerini aradıkları ve yemeklik yağ satın almak istediklerini söyledikleri, katılanların bu teklifleri ayrı ayrı kabul edip işyerlerinde çalışan görevliler aracılığı ile sipariş verilen yemeklik yağları istenilen adreste bizzat teslim ettikleri, fakat sanıkların, katılan ..."un çalışanını ... isimli işyeri önünde araç park etmek bahanesi ile kısa süreli yanından uzaklaşmasını sağlayarak, katılan ..."un çalışanını ise şu an itibari ile işi olduğu için gitmek zorunda olduğu inancı yaratarak ... isimli işyerinden bizzat alabileceği sözleri ile ikna ederek yanından ayrılmak sureti ile izlerini kaybettirerek ve birbiri ardına gelen bu teslimatlara konu yağ tenekelerini aynı gün sanık ..."a ait depo benzeri yerden alıp götürerek bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda sanıkların savunmaları, katılanların ve tanıkların ifadeleri, dosya kapsamı gözetilerek, mahkemenin sanıkların mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların atılı suçları işlemediklerine ve cezanın üst sınırdan tayin edildiğine dair sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca , 1.fıkranın (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, fakat; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53/1 maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53.maddenin 3.fıkrası uyarınca, 1.fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, madde ve bentlerde sayılan diğer haklardan ise hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.