Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar miras bırakanları adına kayıtlı 6/2 parsel sayılı taşınmazın imar şuyulandırma işlemine tabi tutularak çeşitli imar parsellerine davalılar adına tescil edildiğini, imar işleminin idari yargı yerinde iptal edilip, kesinleştiğini, imar parsellerinin hukuki dayanağının kalmadığını ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı tapuların iptali ile kadastral parselin ihyası isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacılar iddiası sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden davacıların miras bırakanı adına kayıtlı 6/2 kadastral parselin imar uygulamasına tabi tutulduğu, imar uygulamasının idari yargı yerinde görülüp, kesinleşen dava ile iptal edildiği, davacıların imar parsel kayıtlarının dayanağının kalmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Gerçektende, imar parsellerinin sicili kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek dayanaksız hale geldiği ve yolsuz teşkil durumuna düştüğü belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.
Ancak kadastral parselin, ihyası istendiğine göre 5906 ada 14 nolu imar parseli yönünden dava konusu olduğu ve kadastral parselin kapsamında kaldığı halde, hüküm kurulmamış olması doğru olmadığı gibi, imar işleminin idari yargı yerinde iptalinden önce imar parsellerinde sicilin aleniyetine güvenerek hak sahibi olan 2.el konumundaki imar parsel maliklerinin iyiniyetli olduklarının anlaşılması halinde kadastral parselde paydaş kılınmaları gerektiğinin göz ardı edilmiş olmasıda isabetsizdir.
Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.