Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7018 Esas 2011/8077 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7018
Karar No: 2011/8077

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7018 Esas 2011/8077 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/7018 E.  ,  2011/8077 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/11/2009
    NUMARASI : 2008/41-2009/227
      
    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 22 parsel sayılı taşınmazına komşu 29 parselde davalılar tarafından taşkın inşaat yapıldığını, yapılan binanın ön ve arka tarafında duvar çıkıntılarının ve bahçe duvar perdelerinin taşkın nitelikte olduğunu, ayrıca kendisine ait taşınmazdaki binanın doğalgaz kutusundan binalarına doğalgaz hattı çekmek suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek el atmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaza taşkınlık bulunmadığı ve doğalgaz kutusunun bulunduğu konut sahiplerinden izin alınması gerekliliği olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava,  elatmanın  önlenmesi  isteğine  ilişkindir.
    Mahkemece, davanın  reddine  karar  verilmiştir.
    Dosya  içeriği  ve  toplanan  delillerden; davacının  22  parsel  sayılı  taşınmazın maliki  olduğu,  davacının  taşınmazında  bulunan  doğalgaz  kutusundan  komşu  29  parsel  maliki  davalıların  hat  çekmek  ve  taşkın  yapıları  ile  müdahale  ettiklerini  ileri  sürerek  elatmanın  önlenmesi  isteği  ile  eldeki  davayı  açtığı  anlaşılmaktadır.
    Bilindiği  üzere;Türk Medeni  Kanununun 744. Maddesi  uyarınca  " her taşınmaz maliki,uğrayacağı  zararın  tamamının  önceden  ödenmesi  koşuluyla  su  yolu, kurutma   kanalı, gaz ve  benzerlerine  ait  boruların ,elektrik hat  ve kablolarının, başka  yerden  geçirilmesi  olanaksız  veya  aşırı  ölçüde  masraflı   olduğu  takdirde , kendi  arazisinin  altından  veya  üstünden  geçirilmesine  katlanmakla  yükümlüdür."
    Mecra  irtifakı  kurulması  istemine  ilişkin  davalarda,irtifak  hakkı  taşınmaz  leh  ve  aleyhine   kurulacağından, leh  ve  aleyhine  irtifak  hakkı  kurulması  istenen  taşınmaz   maliklerinin  tamamının  davada  yer  alması  zorunludur.Ancak, yararına  mecra  irtifakı  kurulacak  taşınmaz  müşterek  mülkiyete  konu  ise, dava  paydaşlardan  biri  veya  birkaçı   tarafından  açılabilir.
    Mecra  irtifakı  kurulması  isteğine  ilişkin  davalar  özünü  komşuluk  hukuku  ilkelerinden  alması  nedeniyle yapılacak  araştırma  ve  incelemede, öncelikle  davacının  mecra  ihtiyacının  bulunup  bulunmadığı  saptanmalıdır.İhtiyacın saptanması  halinde  de, çevre  taşınmazların  tamamının  üzerinde  irtifak  hakkı  kurmaya  elverişli  olup  olmadığı  incelenip, hukukun  genel  bir  ilkesi olan" fedakarlığın denkleştirilmesi  ilkesi"  uyarınca  taraf  yararları  da  gözetilerek  en  az masrafı  gerektiren  ve  bundan  da  en  az  zarar  görerek  kişi  taşınmazı   üzerinden mecra  irtifakının  bağlanacağı  su, elektrik ,gaz ve  senzerine  ait  yol  ya da  kaynak  ile  yararına  mecra  hakkı  kurulan  taşınmaz  arasında  kesintisiz  bağlantı   sağlayacak  şekilde   kurulmalıdır.Ayrıca mecranın  niteliği, nasıl  ve  hangi araçlarla  geçirileceği ayrıca  belirlenecek  kararda  gösterilmelidir.
    İrtifak hakkının  bedeli, taşınmazların  niteliğine  göre  uzman  bilirkişiler  aracılığı  ile  objektif kıstaslar  esas  alınarak  saptanmalı  ve  bedel  hükümden  önce  mahkeme   veznesine  depo ettirilmelidir. Hemen  belirtmek  gerekirki, bedelin saptanmasından  sonra  hüküm  tarihine  kadar  taşınmazın  değerinde  önemli  derecede  değişim  yaratabilecek  uzunca  bir  süre  geçmiş veya  bedel  tespitinden  sonra  yörede  taşınmazın  değerini  artıracak  değişiklikler  meydana  gelmiş olabilir. Bu  gibi  durumlarda  mülkiyet  hakkı  kısıtlanan  taşınmaz  malikinin  mağduriyetine  neden  olmamak  ve  diğer  tarafın hakkın  kötüye  kullanılması  sonucunu  doğuracak olası  davranışlarını  önlemek  için  hüküm  tarihine  yakın  yeni  bir  değer  tespiti  yapılmalıdır.
    Davanın  niteliği  gereği, yargılama  giderleri  davacı  üzerinde  bırakılmalıdır.
    Anılan maddenin  son  fıkrası  uyarınca, istem   halinde  gideri  davacı  tarafından  karşılandığından  mecra  hakkının  tapu  siciline  kaydına  da  karar  verilmelidir.
    Bu  ilkeler ışığında  somut  olaya  bakıldığında; mahkemece  yukarıda   belirtilen şekilde   davacı  taşınmazında   bulunan  doğalgaz  kutusundan  hat  çekilmesi  yönünden yöntemince   gerekli   araştırma  ve  değerlendirme  yapıldığını söyleme  olanağı  bulunmadığı gibi  davacının  iddia   ettiği  taşkın  yapı   olgusu  yönünden  de  kuşkuya  yer  bırakmayacak  biçimde  araştırma   yapıldığı  söylenemez.
    Hal  böyle   olunca, taşkın  yapı  olgusu  yönünden  yerinde  uygulama  yapılarak  kuşkudan  uzak bilirkişi  raporu  aldırılması  ve  yukarıda  değinilen  şekilde  Türk  Medeni  Kanununun 744, 745 ve  746  maddeleri  uyarınca  gerekli  araştırma  ve değerlendirme    yapılarak  sonucuna  göre  karar  verilmesi  gerekirken  yazılı  olduğu  üzere  eksik  tahkikatla  karar  verilmesi  doğru  değildir.
    Davacının değinilen  temyiz  itirazları  yerindedir. Kabulü  ile  yerel  mahkeme  hükmünün  açıklanan  nedenlerle  HUMK"nun  428. maddesi gereğince  BOZULMASINA, alınan  peşin  hacrın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 11.07.2011  tarihinde  oybirliğiyle karar  verildi.

    Hemen Ara