Esas No: 2011/6512
Karar No: 2011/8074
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6512 Esas 2011/8074 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2010
NUMARASI : 2010/462-2010/584
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı-karşı davalı, 571, 572, 573, 525, 526, 527, 528, 473, 475, 476,477, 478, 482, 461, 468, 246, 251, 566,541, 430, 428,720, 719, 314 ve 394 parsel sayılı taşınmazların hakem sıfatıyla görülen dava sonucunda Hazine’ye aidiyetine karar verildiğini, ancak tescil kararı verilmemiş olduğunu ileri sürerek, taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı-karşı davacı, aleyhlerine açılan davanın reddini savunmuş, açılan karşı dava ile de, çekişme konusu taşınmazların 3508 Sayılı Yasa uyarınca belediyeye devri gereken yerlerden olduğunu ileri sürerek, belediye adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin kararın Dairece; kısa gerekçeli karar çelişkisine değinilerek bozulması üzerine, Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Asıl dava, Hazine adına tescil, karşı dava belediye adına tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davaya 3533 Sayılı Yasa hükümleri gereğince hakem sıfatıyla bakılarak 24.06.2003 tarihinde 1995/4 esas, 2003/8 sayı ile karara bağlandığı, davalının itirazının da 29.09.2004 tarihinde reddedildiği kararın bu tarihte kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, 3533 Sayılı Yasa değişikliğe uğramadan önce; 5519 Sayı Yasanın 1. maddesinde öngörüldüğü üzere taşınmazların sicile tescilinde Genel Mahkemelerin görevli olması hali hariç, 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesi kapsamındaki tüm kamu kurum ve kuruluşlar arasındaki çekişmelerin niteliği ne olursa olsun hakem mahkemesi sıfatıyla çözüme bağlanması gerekmekte idi. Ne varki, 3.7.2003 tarihinde kabul edilip 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı yasanın 24. maddesiyle 3533 sayılı yasanın 4. maddesi hükmü değiştirilmiş, taşınmazın aynı ile ilgili çekişmeler bu maddenin kapsamı dışına çıkartılarak çekişmelerin genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmıştır. Bir başka söyleyişle taşınmazın aynına yönelik çekişmelerde 4916 Sayılı Yasa değişikliği ile hakemin görevi son bulmuştur.
Bilindiği üzere; görev kuralı kamu düzeni ile ilgili olup mahkemelerce davanın her aşamasında kendiliğinden (res’en) gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır. Öte yandan yasal düzenlemelerle sonradan yürürlüğü konulan usul hükümlerinin özellikle mahkemelerin görevini belirleyen kuralların kesinleşmemiş eldeki davalarda da uygulanacağı açıktır.
Bu hale göre; değinilen açıklamalar ve ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, hakem kararına yönelik itirazın karara bağlandığı tarihte 3533 Sayılı Yasanın 4. maddesi değişikliğe uğradığından hakem kararının ve buna bağılı itirazın reddi kararının kesinleştiği söylenemez. Öyleyse, mahkemenin görevsiz hakem kararını hükmüne dayanarak yapması doğru değildir.
Hal böyle olunca; işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.
Davalı-karşı davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.