Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5045 Esas 2016/7737 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5045
Karar No: 2016/7737
Karar Tarihi: 17.10.2016

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5045 Esas 2016/7737 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık ve diğerleri önce Ltd.Şti. için bono senetleri düzenleyip, müşteri senedi olarak ciro ederek kredi çekmişlerdir. Bu eylem dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturduğundan sanığın 5237 sayılı TCK'nın 158/1-j, 62, 52/2-4, 53, 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazları reddedilmiş, ancak sanığın haklarının yoksun bırakılma kararı hatalı olduğundan, hüküm kısmından bu bölüm çıkarılarak TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından ceza süresince yoksun bırakılmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 158/1-j, 62, 52/2-4, 53, 204/1, 62, 53 ve 1412 sayılı CMUK'un 321-322. maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2014/5045 E.  ,  2016/7737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık hakkında ...nın 158/1-j, 62, 52/2-4, 53, 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, temyiz dışı sanık ... ile birlikte... isimli Ltd.Şti.nin yetkilileri oldukları ve şirket adına hareket ederek müdahil banka şubesine teminat olarak hayali şahıslar adına düzenledikleri bono senetlerini müşteri senetleri olarak ciro ederek vererek 300.000,00 TL krediyi çektikleri şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara