Esas No: 2011/5649
Karar No: 2011/8029
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5649 Esas 2011/8029 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KIRIKKALE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2011
NUMARASI : 2008/140-2011/23
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kayden paydaş oldukları 3 parsel sayılı taşınmazda davalı Belediye tarafından yapılan imar uygulamasının idari yargıda iptal edildiğini, taşınmazın eski hale getirilmesine ilişkin davalılara yaptıkları başvurularına cevap verilmediğini ileri sürerek, imar uygulaması sonucu oluşan 204 ada 10 parsel ile 5338 ada 2 parselin tapu kayıtlarının iptali ile uygulama öncesi parselin adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili, husumetten ve esastan davanın reddini savunmuştur.
Davalı Belediye, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yargılama sırasında çekişme konusu taşınmazın bulunduğu yerde yeni imar uygulaması yapılıp, davacılara verilen yerlere itiraz edilmediği ve davanın konusunun kalmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmasına yerolmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, imar parselinin tapusunun iptali ile kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yerolmadığına hükmedilmiş, karar sadece davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davacıların paydaş oldukları 3 sayılı kadastral parselin imar şuyulandırılmasına tabi tutulduğu ve imar parsellerinin oluştuğu, davacılar tarafından idari yargıda açılan dava sonucu imar uygulamasına ilişkin idari işlemin iptal edildiği ve kesinleştiği, böylece tescilin dayanıksız hale geldiği, yargılama aşamasında 2. bir imar uygulaması yapıldığı ve bu uygulama uyarınca tescilin sağlandığı, 2. imar uygulamasının iptal edilmediği, bir başka ifadeyle tescilin dayanağını oluşturan idari işlemin hukuken geçerliliğini koruduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru değil ise de; temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak; davanın niteliği itibariyle hazinenin davada hasım gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda hazine hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken değinilen hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.