Esas No: 2011/3082
Karar No: 2011/8014
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3082 Esas 2011/8014 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇORLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2010
NUMARASI : 2009/341-2010/370
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları H. oğlu A.A.’ün kızlarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 185 ada 11 parseldeki 1 nolu bağımsız bölüm ile 3 nolu bağımsız bölümü davalılara temlik ettiğini, satış olarak gösterilen işlemlerin gerçekte satış, bağış olarak gösterilen işlemlerin de gerçekte bağış olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali, olmazsa tenkis istemişlerdir.
Davalılar A., K. ve C. E., murisin ölmeden önce tüm mirasçılar lehine bir takım tasarruflar yaptığını , paylaştırılan mallar dışında murisin başka mal varlığı da bulunduğunu, davalı C. G. ise, eşi M.’nın ölümünden sonra dava konusu taşınmazlarda kendisine kalan miras paylarını yeniden kök muris H. oğlu A. A.’e satış suretiyle devrettiğini, muvazaalı olduğu iddia edilen işlemlerin tarafı olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “ davacı tarafa tescil davası açmak üzere olanak tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar A., K. ve C. E. tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.07.2011 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat A. M.G. ile temyiz edilen vekili Avukat C.C. Z.geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı C. G. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamı ile, çekişme konusu taşınmazların davalılara temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle yazıl olduğu üzere hüküm tesisi doğrudur. Davalılar A., K.ve C. E.’in bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalılar A., K. ve C. E.’in öteki temyiz itirazlarına gelince; asıl dava tapu iptali, olmadığı taktirde tenkis, sonradan açılan ve eldeki dava ile birleştirilen dava ise, tescil isteğine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak davalar birleşse dahi hukuki açıdan her davanın müstakil olma özelliğini devam ettireceği ve buna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin gözetilmesi gerekeceği açıktır. Ne var ki, birleşen tescil istekli davanın, açılan asıl dava olan tapu iptali, olmadığı taktirde tenkis davasının devamı olacağı tartışmasızdır. Bu durumda asıl ve birleşen davanın birbirini tamamlayan nitelik taşıdığı, aynı hukuki nedene dayalı ve çekişmenin aynı taşınmaza ilişkin bulunmasına, hukuk tekniği açısından bağlantılı ve tek dava olmasına karşın, tek bir yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karar altına alınması gerekirken müstakil davalarmış gibi değerlendirilerek neticeye gidilmiş olması doğru değildir.
Davalılar A., K. ve C. E.’in bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.