Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, ortak miras bırakan Z. A."ın 15 parsel sayılı taşınmazdaki payını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, hükümden sonra, davacı N., davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmaz payının bedelini ödeyerek satın aldığını, mal
kaçırmanın söz konusu olmadığını, taşınmazda esaslı tamirat ve tadilat yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaz payının davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.07.2011 Perşembe günü saat 09.40"da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.
Ancak, miras bırakandan davalıya satış suretiyle intikal eden taşınmaz payları yönünden davacıların miras payları oranında davanın kabulü gerekirken davacılardan satış suretiyle gelen payları da kapsar biçimde kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan, hükümden sonra davacı N. A. usulüne uygun olarak tevsik edilmiş dilekçesi ile 08.10.2010 tarihinde davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Bilindiği üzere; feragat kat"i hükmün hukuki neticelerini doğurur ve davanın her aşamasında, başka bir ifadeyle yargılama sonuçlanıp, hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davadan feragat edilebilir.
O halde, mahkemece davacı N. A.’ın feragat dilekçesi de gözetilmek suretiyle bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır. Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.