15. Ceza Dairesi 2016/2623 E. , 2016/7678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların,... ilçesi... köyünde bakkal dükkanı işlettikleri, bakkal dükkanlarında satmak amacıyla..."da bulunan katılana ait ... firmasından pasta ve bisküvi satın aldıkları, malların katılanın yanında çalışan tanık ... tarafından sanıklara teslim edildiği sırada, sanık ..."in getirdiği, imza kısmı dolu olan çekin yazı ve rakam kısımlarının sanık ... tarafından doldurularak bu tanığa verildiği, daha sonra bankaya ibrazında çekin karşılığının çıkmadığı, yapılan incelemede, çekteki keşideci imzalarının sanıklara ait olmadığının tespit edildiği, sanıklar savunmalarında, katılanla alışveriş yapmadıklarını beyan etmişler ise de, faturalar ile dosya kapsamına göre bu savunmalarının gerçeği yansıtmadığı, sanık ...’ın soruşturma aşamasındaki beyanında, ...firmasından mal aldıklarını beyan ettiği, ayrıca çek üzerinde yapılan incelemeye göre de, çekteki yazı ve rakamların sanık ...’ın elinin ürünü olduğunun tespit edildiği, böylece sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, haklarında yapılacak icra takiplerini ve soruşturmaları sonuçsuz bırakmak amacıyla, kendilerine ait olan resmi belge niteliğindeki çeki bir başkasına doldurtarak ve kendileri yerine bir başkasına imzalatarak kullanıp haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı sanıkların, katılandan mal alıp daha sonra katılanın muhasebecisi olan tanığa çeki vermiş olmaları, fatura ve çek keşide tarihlerinin farklı olması dikkate alınarak bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.