Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5903 Esas 2011/7849 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5903
Karar No: 2011/7849

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5903 Esas 2011/7849 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/5903 E.  ,  2011/7849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARTAL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/07/2010
    NUMARASI : 2010/212-2010/395

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları olan M.K."ın, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu 2124 ada 2 parsel sayılı taşınmazda yer alan 10 numaralı bağımsız bölümünü ilkin dava dışı İ. N. Y.’e satış suretiyle temlik ettiğini daha sonra birlikte yaşadığı davalıya temlikini sağladığını, aynı zamanda aynı taşınmazdaki 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümlerdeki muris payının da davalı adına muvazaalı olarak tescil edilmiş olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmaz temliklerinin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın 2 nolu parseldeki 10 numaralı bağımsız bölümünü mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı biçimde ara malik kullanmak suretiyle davalıya temlik ettiği belirlenmek suretiyle bu bağımsız bölüm yönünden  davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalının temyizi itirazının reddine. 
    Ancak çekişme konusu 2 nolu parseldeki 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümlerin miras bırakandan intikal etmediği, dava dışı gerçek kişilerden edinildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut Olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır
    Hal böyle olunca, olayda 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı ve davada tenkis isteği olmadığı gözetilerek çekişmeli 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir.
    O halde davalının değinilen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   04.07.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara