Esas No: 2011/5187
Karar No: 2011/7843
Karar Tarihi: 04.07.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/5187 Esas 2011/7843 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2010
NUMARASI : 2006/366-2010/390
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, SİT alanında kalan taşınmazlarının takas işlemlerini yapmak üzere vekalet verdiği davalı U. A.’ın, vekalet görevini kötüye kullanarak, bilgisi dışında diğer davalı M. E.’e alt vekalet verdiğini, takas işlemleri sonrasında adına tescil edilen 245 ada 7 parseldeki hissenin M. E. tarafından muvazaalı satış işlemi ile annesi H. E."e temlik edildiğini ileri sürerek, iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur.
Davalı M., davanın reddini savunmuş, karşı davası ile ödediği bedelin ve cezai şart miktarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı H., davanın reddini savunmuş, diğer davalı yargılamaya katılmadığı gibi yanıt ta vermemiştir.
Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı dava yönünden, davanın süresinde açılmadığı ve harç ödenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davalılar M.ve H. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat, karşı dava tazminat isteklerine ilişkin olup, davalı M. tarafından vekalet görevi kötüye kullanılarak davacı adına kayıtlı olan 7 parseldeki payın diğer davalı H.’ya muvazaalı olarak temlik edilmiş olduğu belirlenmek suretiyle asıl davadaki tapu iptali ve tescil isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, asıl dava dilekçesi davalı karşı davacı M.E.’e 24.04.2006 tarihinde tebliğ edilmiş olduğuna göre mahkemenin kabulünün aksine 09.08.2006 tarihinde sunulmuş olan karşı dava dilekçesinin süresinde olduğu görülmektedir. Bu durumda süresi içerisinde ibraz edilen karşı dava dilekçesi ile gerekli başvuru harçları yatırılmamış olması nedeniyle mahkemece, karşı davacı M.E.’e harç miktarını yatırmak üzere önel verilmesi gerekirken, bu yola başvurulmaksızın yazılı gerekçeyle karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması doğru değildir.
Öyleyse, karşı davacı M.’in değinilen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.